menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eyvah eyvah!

13 6
11.04.2025

Memlekette bir koro var: Türkiye'nin imajı kötü, 3. Dünya ülkeleriyle birlikte anılıyoruz, diplomatik prestijimiz zayıf... Dünyanın (daha çok Batı'nın) bizi nasıl gördüğüyle yatıp kalkıyor bu koro. Uluslararası medyada Türkiye hakkında çıkan her eleştiriye anında tepki veriyorlar. Sürekli bir biçimde “imajımız zedeleniyor” tekrarlarıyla bunu ulusal bir kriz havasına dönüştürme arayışındalar.

Hatta Türkiye hakkındaki eleştirileri bazen cılız bularak, Batı'yı bile dillerine doladıkları oluyor. Bu kesimin, Batı'nın Türkiye'yi nasıl değerlendirdiğini gerçekten anlayıp anlamadığını merak ediyor insan. Peki, bu kronik “imaj ezikliği” nereden geliyor? Büyük ölçüde zihinsel sömürgecilikten. Kendilerini Batı’nın bakış açısıyla değerlendirme hastalığından. Batı onaylamadan mutlu olamama takıntısından.

Günümüz Dünyasında itibar, ne kadar haklı ya da ahlaklı olduğunuzla değil, ne kadar güçlü olduğunuzla belirleniyor. Öyle olmasaydı hırsızlıkta, sömürgecilikte soykırımda, darbe sevicilikte, işgalde, katliamda seviye atlamış ülkeler, dünyanın en prestijli vitrinlerinde poz vermezlerdi. Uluslararası sistemde güçlü, etkili, itibarlı olarak temsil edilmezlerdi. Oyunun kuralı maalesef böyle: Ahlâkınızla değil, gücünüzle imaj yaratıyorsunuz ve sadece güçlüyseniz kendi imajınızı yönetme hakkına sahipsiniz.

Gerçek bu iken hâlâ, olaylara bu ülkelerin gözünden bakmaya doyamayanlar, bunların kaşında-gözünde keramet arayanlar, pozisyonunu buna göre belirleyenler........

© Haber7