Güney Kafkasya’da yeni dönem: 8 Ağustos Anlaşmasının Türkiye ve bölgeye etkileri
8 Ağustos 2025’te imzalanan Ermenistan–Azerbaycan barış anlaşması, kırk yıla yaklaşan çatışma döngüsünü diplomatik normalleşmeye dönüştürme iddiasını taşıyor. Bu dönüşüm yalnız iki ülkenin değil, Türkiye’nin enerji ve ulaştırma politikalarının da seyrini etkileyecek.
SİLAHLARIN SUSMASI VE DİPLOMATİK NORMALLEŞME
Anlaşma, karşılıklı toprak bütünlüğünün tanınması, diplomatik ilişkilerin tesis edilmesi ve sınırların açılması hedefleriyle bölgenin güvenlik mimarisini yeniden çizmeye aday. Çatışma riskinin azalması; sınır geçişlerinin modernizasyonu, mayın temizliği ve ortak güvenlik prosedürleri gibi pratik başlıkları hızla gündeme taşıyacaktır. Bu süreç, bölgesel istikrarın yatırım iştahı ve uzun vadeli planlama için en temel önkoşul olduğunu yeniden hatırlatıyor.
TRANSİT KORİDOR (TRIPP) İLE EKONOMİK ENTEGRASYON
ABD’nin özel geliştirme haklarına sahip olduğu “Trump Route for International Peace and Prosperity (TRIPP)” çerçevesinde planlanan transit koridor; Azerbaycan’ı Nahçıvan üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya bağlayacak demiryolu, boru hatları, fiber optik ve elektrik iletim altyapılarını kapsıyor. Bu hatların işler hale gelmesi, yalnız taşımacılıkta değil; enerji, dijital altyapılar ve tedarik zincirlerinde de yeni bir entegrasyon katmanı yaratacaktır. Türkiye açısından bakıldığında, doğu-batı eksenli taşıma ve enerji geçişindeki “çoklu hat” stratejisi somut bir ivme kazanabilir.
ZENGEZUR/ORTA KORİDOR EŞLEMESİ: TÜRKİYE İÇİN ÇARPAN ETKİSİ
Zengezur Koridoru’nun açılması Orta Koridor’u yalnız bir hat olmaktan çıkarıp, Orta Asya–Kafkasya–Anadolu güzergâhında alternatifli ve esnek bir ağ haline getirebilir. Bu, Türkiye’nin lojistikte “süre, maliyet ve........
© Haber7
