BU DA GEÇER YAHU
Sultan Mahmut bir gün tüm vezirlerini toplayıp, bana bir yüzük yaptırın ve üzerine öyle birşey yazdırın ki ona her baktığımda; hüzünlüysem neşeleneyim, neşeliysem hüzünleneyim diye ferman etmiş…
Vezirler ve ulema toplanmış dört bir yana haber salmışlar. Sonunda bir gün bir yüzükle sultanın karşısına çıkmışlar. Sultan Mahmut yüzüğün üstündeki yazıyı görünce "tamam işte bu” demiş… Yüzüğün üzerinde: "Bu da geçer ya hu!” yazıyormuş.
Geçtiğimiz gün uğradığı saldırı nedeniyle ziyaretine gittiğim Günışığı ve Yeni Ufuk gazetelerinin imtiyaz sahibi, aynı zamanda Kent Konseyi Başkanı olan Nafiz Koca Bey, yaşadığı üzücü olaya atfen, “Metin hocam, demek ki göreceğimiz varmış. Bu da geçer…” deyince, ben de Sultan Mahmud’un menkıbesini hatırlayarak gayr-i ihtiyari “Bu da geçer yahu” dedim. Geçmiş olsun dileklerimi de bu vesileyle bir kez daha iletmiş olayım.
Evet, maalesef hayat böyle…
Az sonra Hızır kıssasına değineceğiz; göreceğimiz gibi, hayatta akla, mantığa veya adalete sığmayan pek çok olay yaşanır. Kur’an’ın en derin ve tartışmalı kıssalarından biri olan Hızır kıssasının özünü gerçekten anlayan ve kalben kabul eden kişiler, bu tür olayların ardındaki ilahi iradeyi görerek yaşamlarında daha mutmain olabilirler.
Hızır kıssasının özü bir “bilme” meselesinden çok, sağlam bir imana dayalı “kalben kabul etme” ve “teslimiyet” meselesidir. Bu yüzden, kıssayı hâlâ hukuk, bilim veya akıl ölçütleriyle anlamaya çalışanlar, Hızır’ın bir çocuğu öldürmesini kavrayamaz ve kabullenemezler.
Malum, Kehf Suresi’nin 60-82. ayetlerinde Hz. Musa ile Hızır birlikte bir........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein