BİR ÇAĞRIMIZ VAR -2-
Büyüklerin, yürekleri insanın yaratılış mayası olan sevgi dolu büyük insanların sarf ettikleri sözler bir başka güzel bir başka anlamlı aşağıda değerlendirdiğimiz söz gibi. Hani demiş ya; şiir ustası, büyük insan merhum N. Fazıl Kısakürek ‘İnsan bu su misali kıvrım kıvrım akar ya; diye...
Evet; insan bu kıvrım kıvrım akan bir su misalidir. Ne zaman ne yapacağı, akarını nasıl oluşturacağını ve neler isteyip de bu isteğini bir çağrı ile dile getireceğini kestiremezsiniz. İnsanoğlu bu kiminin çağrısı olumlu ve yerinde kiminin çağrısı da olumsuz ve yersizdir. Çağrının toplumsal ve toplum yararına olanı makbul olandır. İnsanı, insanları, hele de toplumda ayrı bir yeri olan bir kitleyi bu kitle ki öğretmenlerdir onları toplumdan ayrıştırıcı, ötekileştirici ve kırıcı olanı değil makbul olan.
İki hafta önceki Bir Çağrımız var-1- başlıklı yazımıza; Her insanın, inanmış veya inanmamış her insanın, hatta ve hatta inançta son derece samimi insanların zaman içerisinde görmek ve yaşamakla beraber yaşanmasını arzu ettiği gelişmelerin yaşanması adına doğal olarak çağrısı olabiliyor diye başlamış
Olmalıdır da..Tabii ki insanca, insani değerler adına isyana gitmeden, toplum huzur ve güvenini sarsıcı olmadan Zalimin zulmüne karşı, Zalimin; bize göre ister inanmış olsun ister inanmamış olsun hele de inanmış masum ve mazlum insanlara karşı uyguladığı insanlık dışı işkence, yaşattığı sıkıntı ve uyguladığı soykırıma karşı bir çağrısı, Yeter! Yeter! Artık dercesine, dayanma tahammülü aşarcasına bir çağrısı olabilir.
İşte bu noktada bizimde bir çağrımız var. Kim ve kimler için? Dünya’da var olan cümle mağdur ve mazlum insanlar ve insanlık için. Dünya Müslüman’ları için. Özellikle yıllar önce çok yıllar önce Uyuyan Dev diye ifade ettiğimiz ÇİN’ in zulmü, yaşattığı mağduriyet ve uyguladığı soykırımdan dolayı yok olmaya çalışılan DOĞU TÜRKİSTAN için. Tabi ki Filistin ve Lübnan için. Yokmuşlar gibi yok sayılırcasına yaşadıkları sıkıntıları, uygulanan zulüm ve soykırımları görmezden ve duymazdan gelinen, lal olmuş dillerce konuşulmayan Balkanlar-Batı Trakya-Irak ve Suriye Türkmenleri-K.K.T.C.-Libya-Çeçenistan-Afrika ve daha nice dünya Müslüman’ları için. Malum olduğu üzere dünyada var olup yaşanan, özellikle Müslüman’lar üzerinde uygulanarak yaşanan zulmü yaşatanlara Dur! Dur! Yeter! Dur! artık çağrısı diye devam etmiş ve çağrımızı Kime, kimlere? Diyerek devam etmiş,
Sonuç olarak diyoruz ki Gelin; Filistin ve Lübnan’la beraber Uyuyan Dev ÇİN’ in her Müslüman ailede yaşamak için yerleştirdiği Çinli’nin uyguladığı zulmü altında inim inim inleyen ve soykırıma uğrayan Doğu Türkistan ve yukarıda isimlerini zikrettiğimiz devletlerde ki Müslümanlar için de önümüzde ki Bu Cuma gününden itibaren dua edelim ve etmekle kalmayıp vatandaşlardan da dua talebinde bulunalım çağrımıza kulak verin.
Gelin; İnsan, özellikle Müslüman ülke ve insanı üzerinde ayrım yapmayıp onların varlığını hatırlayalım ve duada bulunalım çağrımıza karşı duyarlı olalım elimizde var olan her türlü imkanı kullanarak sesleri olalım, meramlarına tercüman, yaralarına merhem olalım. Haydi! Ey! Ümmeti Muhammed, Haydi! Ey! Ümmeti Muhammed sözünü dillerine pelesenk edip dillerinden düşürmeyen STK. lar, Devlet Ricali. Amaçlarının ayetler, hadisler ve güzel sözler ışığında milletin dini yaşam ve duygularına nizam vermek olan Cemaatler-Medrese ve Kuran Kursları yöneticileri. Haydi diyerek sonuçlandırmıştık.
Hani, yukarıda ifade etmiş ve demiştik ya; insanın, insanoğlunun sağlıklı bir yaşam adına var olan çağrısı bitmez diye. İşte bugünde; toplum yararına olacağını düşündüğümüz birkaç çağrımızı dile getirelim istedik.
Öncelikle, iki hafta önce dile getirip çağrıda bulunduğumuz konuların unutulmayıp ülke genelinde dile getirilerek gerçekleşmesi çağrımızı yineliyoruz. Yıllar önce başlayıp ülkemizi ekonomik alanda olmakla beraber daha birçok alanda geride bırakıp toplumun huzur ve refahını terörist faaliyetlerle bozan,
İnsanların geleceğini karartıp ülkenin gelişimine yönelik çalışmalara engel olan terörün bitmesi ve teröristlerin lağvedilmesi adına bir ilke olan Önce Devlet, Sonra Millet ve Sonra Ben, yani Sonra Biz diyen bir siyasi partinin ki, bu siyasi parti Milliyetçi Hareket Partisi dir.
Bu partinin genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli Bey tarafından başlatılıp koşulsuz ifadesi ile teklifte bulunulan, ‘Koşulsuz olarak silah bırakılmalı, teröristler tasfiye edilmeli, bunlarla temas halinde bulunan siyasi parti milletin partisi olmalı diye huzur kapısı aralanan bu teklifin,
Terörist başı ve yandaşlarınca koşulsuz yerine getirilmeli ve bu teklifin toplumda yerini bulması adına söz konusu teklifin behemahal koşulsuz yerine getirilmesi noktasında tüm siyasi partiler olmakla beraber toplumun her katmanınca baskı kurulması........
© Günışığı Gazetesi
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)