Doğal, Sağlıklı ve Leziz Tabakların Tutkulu Yolculuğu
Fauna’nın yolculuğu 2003 yılının enerjisini ve umutlarını yansıtan mütevazı bir başlangıçla hayat buluyor. İbrahim Tuna, Moda’nın kalbinde, sadece 5 masalı küçücük bir dükkânda faaliyete başlıyor. Yemeğe ve doğaya duyduğu derin saygı, onun gastronomiye dair vizyonunun temelini atıyor.
İbrahim Bey, “Her malzeme doğanın bize sunduğu bir armağandır. Onunla yaratılan her lezzet, yaşamın ta kendisidir.” diyerek doğal ürünlerin, sürdürülebilirliğin ve kaliteli malzemenin önemini her daim vurguluyor.
Zaman geçtikçe Fauna’nın hikâyesi tek kişilik bir tutkunun ötesine geçiyor. Pandemi sonrasında Emrah Coşkun ile yolları kesişiyor.
İki vizyoner, ortak tutkuları ve değerleri etrafında buluşuyor. Emrah Coşkun, doğal ve yerel ürünlerin önemine olan inancını, modern tekniklerle harmanlayarak işine taşıyan bir şef.
İbrahim Tuna ile birlikte, Fauna’yı sadece lezzetlerin buluştuğu bir mekân olmaktan çıkarıp, aynı zamanda doğayla uyumlu, sürdürülebilir ve yenilikçi bir gastronomi üssü olarak yeniden tanımlıyorlar.
Fauna’nın kapısından içeri adım attığınız anda samimiyetin ve sıcaklığın hâkim olduğu bir atmosfer sizi karşılıyor.
Dekorasyonda kullanılan materyallerin sadeliği Fauna’nın misafirlerine evlerindeki rahatlığı hatırlatıyor. Mekânın her köşesi İbrahim Tuna’nın mutfağındaki ideal çalışma hayaline göre tasarlanmış.
Bence........
© Gerçek Gündem
