menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Elizabeth I: Piç Prenseslikten Altuni İkonluğa

29 0
07.09.2025

İngiltere’nin uzuuun yüzyıllar boyunca en uzun hükmetmiş, Birleşik Krallığı deryaları denizleri aştırarak “üzerinde güneş batmayan bir imparatorluğa dönüştüren, bakire kraliçe olarak nam salan I. Elizabeth bugün, 7 Eylül 1533’te dünyaya geldi. Dünyaya geldiği gibi de gidici de olabilirdi, tıpkı annesi gibi. Zira erkek çocuk bekleyen babası VIII. Henry, çeşitli dedikoduları öne sürerek annesi Anne Boleyn’in kellesini kestirtmiş, 11 gün sonra da Jane Seymore ile evlenmiş ve yeni doğan kızını da gayri meşru ilan etmişti. Elizabeth ancak olası varis olan erkek kardeşi öldüğünde, on yaşındayken Henry tarafından tanınıp veraset yoluyla tahta geçme hakkını teslim aldı. Anlayacağınız, tehlikeli bir adamın kızı olarak dünyaya gelmiş, annesiz büyümüş ve kendi çağının tüm acımasızlıklarına tanıklık etmişti. Acımasız olmak ve dik durmak arasındaki ince çizgiyi hatta cambazlık yapmayı çocuk yaşta öğrenmişti. Her an idam edilebilecek netameli ve tekinsiz hayatına rağmen muhteşem bir eğitim aldı. Roger Ascham gibi hocaları ona Latince, Fransızca, İtalyanca, Yunanca ve İspanyolca gibi dilleri öğretti, ki ilk üç dilde mükemmel olduğu söylenir. Ayrıca felsefe, retorik, müzik gibi konularda da pek iyi idi. Plutarkos, Boethius, Tacitus gibi klasikleri ergenliğinde çevirmişti ki bu çeviriler kendi döneminden kalan tek çevirilerdir. Lut ve klavsende de çok iyi olduğu söylenir. Tüm bu imkanlara rağmen üvey kardeşleri I. Mary ve VI. Edward’ın gölgesinde geçen gençlik yılları boyunca geleceği belirsiz ve ürkütücüydü. Hatta bir ara kız kardeşi Mary’ye karşı oluşan ayaklanmada parmağı olduğu düşünüldüğü için meşum işkenceleriyle ünlü Londra Kulesi’nin zindanlarına bile atılmıştı.

“ELIZABETH ÇAĞI” BAŞLIYOR

Hayatı, üvey kardeşi, İskoçların Katolik kraliçesi Mary’nin ölümüyle tamamen değişti. Tahta geçecek varis olmadığı için Elizabeth, I. Elizabeth titrini alarak İngiliz ve İrlanda Kraliçesi olarak taç taktı. Yirmi beş yaşındaydı, evli değildi ve siyasi tecrübesi yoktu. Buna rağmen, 44 yıllık hükümdarlığı boyunca akıllıca hamleler yapıp, diplomasi sanatını bir çeşit satranç oyununa dönüştürerek, bilim ve sanata yatırım yaparak kendi çağının “Elizabeth Çağı” olarak nitelendirilmesini sağladı. Gelmiş geçmiş en iyi dünya liderlerinden biri oldu, bunu da........

© Gazete Pencere