Yerinde bir karar
Komisyon İmralı’ya gidip Öcalan’ı dinleme kararı aldı.
CHP “Ben yokum” dedi.
Ve gitme yanlıları beklenen ezberlerine sarıldılar: “CHP çözüm sürecini baltalıyor” dediler. Daha da beteri, “100 yıllık inkârcı ve imha siyasetinin yarattığı kodların dirilmesi” bile dediler. CHP’ye dediler bunu.
“Vay nankörler” diyesim var da hadi demeyeyim.
Hayır efendim. CHP’nin çözüm sürecini baltaladığı filan yok. “İmralı’ya gidilmesin” demedi ki CHP. “Giden gitsin, ben gelmeyeceğim” dedi.
Bir kere, Kürtlerin 100 yıldır var olduğunu söyledikleri bir meselenin çözümünün yalnızca bir kişinin söyleyeceklerine bağlı olduğuna inanmak, meseleyi hafife almak olur. CHP’nin buna itirazı var.
İkincisi, devletin zaten Öcalan’la iletişimi var. Dinlemek istediklerinde dinliyorlar. Dinlemeleri de gerekir zaten. Ama bunun için TBMM heyetinin 50 bin kişinin ölümünden sorumlu Öcalan’ın ayağına gitmesine gerek var mı?
DEM Parti “İmralı’ya gidilsin” diye ısrar ederken “Bizim bu işlere aklımız ermez. Siz iyisi mi Öcalan’la görüşün” mü demek istiyor yoksa? Kürt siyasetinin kendi meşru aktörlerini zayıflatan bir söylem değil mi bu? Koskoca bir parti teşkilatı. TBMM’de üçüncü en güçlü parti. Belediye başkanları, milletvekilleri, parti eş başkanları… Hepsi sahadayken çözümün anahtarı 26 yıldır bir adada mahpus bulunan Öcalan’da. Öyle mi?
DEM’in bu kendine güvensiz tutumu, Öcalan’ın “Gelsinler de anlatayım” şeklinde ifadesini bulan........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein