menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Batıda diktatörlük, doğuda demokrasi!

9 0
12.05.2025

İkinci Cumhuriyet, liberallerin gündeme getirdiği bir kavramdı. “Numaracı Cumhuriyet”çiler ise ikinci Cumhuriyet’i gündeme getirenlere verilen isimdi. “Daha ileri” bir Cumhuriyet söylemini bir ideolojik tema olarak kullanan “numaracı Cumhuriyetçiler” özünde 1923 yılında kurulan Cumhuriyet’i “yanlış Cumhuriyet” olarak tanımlıyorlardı.

Liberalizmin bu ideolojik söylemi en fazla gericiliğin işine yarıyor, Kürt siyasi hareketi de benzer bir çerçeve üzerinden 1923 Cumhuriyeti’ne yaklaşıyordu. Bugün gelinen nokta ise AKP’nin temsil ettiği “ılımlı İslamcılığın” 22 yıllık iktidarı ve gerici istibdat rejimi oluyordu.

“Yetmez Ama Evet” bu sürecin akılda kalan mottosu. İkinci Cumhuriyet, Birinci Cumhuriyet’in reddiyesi üzerinden kendini tanımlarken bugün “Yetmez Ama Evet”, istibdat rejimiyle sonuçlanan süreçte büyük bir ihanetin adı olarak hatırlanıyor. İkinci Cumhuriyet, özünde siyasal İslamcılık ile Kürt sorununun Türkiye kapitalizmine entegrasyonu olarak da okunabilir. Pek tabi ki bu sürecin uluslararası emperyalist dünya sisteminin yönelimleriyle doğrudan ilişkisi bulunuyor. Reel sosyalizmin çözülüşü sonrası, emperyalizmin doğu Avrupa’dan sonra Ortadoğu’daki planları, Türkiye kapitalizminin ve sermaye devletinin paradigmalarında köklü değişiklikleri gündeme getirmişti.

1917 ile 1923 aynı tarihsel kesite doğmuştu. Sovyetler çözülünce, sıra Atatürk........

© Gazete Manifesto