menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

1920’de ‘vatandaş Hıristiyan işbirlikçidir’ fetvası

58 20
12.03.2025

Nisan 1920’de ‘Millî Mücadele’nin Ankara’sı ile Osmanlı’nın İstanbul’u iktidar kavgasını fetvalarla kutsadılar… İstanbul, ilk açıklayandı. İkisi de ‘Sünni İslam şeriat’ına göre ötekini suçluyordu. Ankara Fetvası’na göre, ‘vatandaş Hıristiyanlar’ ayrım yapılmaksızın “işgalci düşmanın işbirlikçisi”dir ve önerilense “Müslümanların ellerinden geleni yapması”dır.

İstanbul fetvasında sadece Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’ın imzası varken, Ankara ise Anadolu müftülerini ve ulemasını seferber etmişti. Ankara Müftüsü ve Ankara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Rıfat [Börekçi] başkanlığında toplam 20 kişilik grubun hazırladığı fetvayı 153 ulema imzalamıştı. Hem iktidar meşruiyetini pekiştirmeyi hem de ahaliye “kimin haklı olduğunu anlatmanın” aracı fetvalar, dinin iktidar mücadelesinde fonksiyonunu da anlaşılır kılan eylemdi.

Ankara, İstanbul’un resmen işgal edildiği(1) 16 Mart’tan bir gün sonra harekete geçti. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (ARMHC) yönetimi adına yazan Mustafa Kemal, vilayetleri, kolorduları, posta-telgraf baş müdürlerini ve tüm ilgilileri uyardı; “[ARMHC] Hey’eti Temsiliye’nin malûmatı ve muvafakati olmadıkça, hiçbir makam ve memur İstanbul ile muhabere” etmeyecektir.(2) Bu, Ankara’nın ‘yeni’ iktidar odağı olduğunun ilk adımıydı. Zamanla emre uymayanlar da ‘iç ayaklanma’ gerekçesiyle tasfiye edilmişlerdi.

12 Ocak 1920’de İstanbul’da toplanan Meclis-i Mebusan’a katılmamış ve Ankara’da kalmış Erzurum Mebusu Mustafa Kemal, işgal nedeniyle İstanbul’da toplanması “ertelenen” meclisin(3) ‘yeniden’ açılması için çalışmalara başladı. ARMHC yönetimi adına Mustafa Kemal ve 15. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir’in (17-19 Mart’ta) yazışmasıyla, yeni seçileceklerle birlikte mebusların Ankara’da toplanması ve vatandaş Hıristiyanların seçime katılmasının engellenmesi kararlaştırıldı.(4)

Nutuk’ta o günler de hatırlanmıştı. İstanbul’un işgali sonrasında birtakım önlemler alındığını belirten Mustafa Kemal, 19 Mart’ta meclisin Ankara’da toplanmasını sağlamak amacıyla yayımladığı bildiride, seçim ve meclis hakkında olup, vatandaş Hıristiyan’ın seçime katılmasını engelleyen hüküm yazılmamıştı. “Anasırı gayri müslime intihabata [seçime] iştirak ettirilmeyecektir” maddesi sansürlenmişti.(5)

İstanbul, yeni iktidar odağı Ankara’da meclisin toplanmasını ve mebusların gelmesini koordine edenleri hedefleyen fetvasını 11 Nisan’da açıkladı. Ankara da üç gün sonra karşı harekete geçti.

İstanbul Fetvası olarak bilinen Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’ın fetvası, 11 Nisan 1920’de Takvim-i Vekayi’de yayımlandı.

Tamamı beş fetvaydı.

1- Padişahın buyruğunu almadan asker toplayanlardan, şeriata uymayan ve yüksek emirlere aykırı haksız vergiler koyanlardan, insanları öldüren ve kan dökenlerden, haberleşmeyi kesenlerden, hilafete ve padişaha ihanet edenlerden “memleketi temizlemek ve kulları fenalıklardan kurtarmak dince yapılması gerekli olup, Allah’ın ‘öldürünüz’ emri gereğince öldürülmeleri şeriata uygun ve farz mıdır?”

Cevap: “Allah bilir ki, olur.”

2- Halifemiz Sultan Vahdettin etrafında toplanarak vereceği emre uymak ve “adı geçen asilerle çarpışmak” dince gerekir mi?

Cevap: “[…] gerekir.”

3- Halife Hazretleri etrafında, “sözü edilen asilerle savaşmak” üzere görevlendirilenler, kaçarlarsa “suç işlemiş olacaklarından” şiddetli cezayı ve ahirette acı azabı hak ederler mi?

Cevap: “[…] ederler.”

4- “Bu takdirde, Halife askerlerinden asileri öldürenler gazi, asilerin öldürdükleri şehit sayılırlar mı?”

Cevap: “[…] sayılırlar.”

5- Padişahın asilerle savaşmak için verdiği emre itaat etmeyen Müslümanlar, şeriat yargılarına göre cezalandırılmayı hak ederler mi?

Cevap: “[…] ederler.” (6)

Şeyhülislam Dürrizade’nin fetvasına göre, Ankara’nın lider kadrosu ve birlikte olanlar, din düşmanıdır ve öldürülmesi şeriata uygundur.

İstanbul’da yayımlanan 11 Nisan 1920 tarihli Şeyhülislam’ın fetvasından üç gün sonra Ankara Müftüsü ve Ankara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Rıfat [Börekçi] başkanlığında toplam 20 kişilik grup Ankara Fetvası’nı hazırladı. 14 Nisan 1920 tarihli fetva, 19-25 Nisan’da Öğüt, İrade-i Milliye ve Açıksöz gazetelerinde yayımlandı.(7)

16 Nisan’da ARMHC yönetimi, fetvayı Anadolu’da bütün müftülüklere gönderdi ve onlardan onamasını talep etti. Sonuç olarak Ankara Fetvası’nı aralarında Denizli, Kütahya, Diyarbakır, Tokat, Merzifon, Urfa, Isparta, Hınıs, Mudanya,........

© Gazete Duvar