Babalarının kokusuna hasret bırakılan çocuklar!
Yayıncı İlhan Erdost’un 12 Eylül faşist darbecilerinin emri ile dövülerek öldürülmesinin dün 45. yılıydı. ‘Suçu’, sınıfsız, sömürüsüz, eşit ve adaletli bir dünyanın var olduğuna dair yayınları basmak ve dağıtmaktı. Yani Marksist- Leninist yayınların çevirilerinin Sol ve Onur Yayınlarında basılması idi.
İlhan Erdost, Ağabeyi Muzaffer Erdost ile yayınevinde bulunan kendi bastıkları “Doğanın Diyalektiği” adlı yayının yasak olduğu gerekçesiyle, ‘yukarıdan gelen emir’ ile gözaltına alınıp, Mamak Cezaevine götürüldüler. Oysa yayına ilişkin hiçbir toplatma, yasak kararı da yoktu. Ancak, tıpkı Erdal Eren’in hızlandırılmış, göstermelik yargılamasında verilen idam kararı gibi “emir yukarıdan” gelmişti. İki kardeş özel görevlendirilmiş askerler tarafından Mamak Askeri Cezaevine götürülene kadar, dışarıya ses geçirmemesi için özel hazırlanmış araçta dövüldü. İlhan Erdost’un, “Vurmayın, küçük kızımı öpemeden geldim” sözüne komutanın verdiği, “Küçücük çocukları zehirlediniz”, “İçerisi sizin zehirledikleriniz ile dolu” sözleri iki kardeşin gözaltına alınmasının, öldüresiye dövülmelerinin nasıl bilinçli olduğunu da gösteriyordu. İki kardeş erlere verilen “Analarını ağlatmazsanız ben sizin ananızı ağlatırım” talimatı ile dövüldü. Mamak Cezaevine götürüldüklerinde İlhan yığılıp kaldı, geriye ağabeye teslim edilen bir kanlı palto ile…
***
İlhan Erdost öldürüldüğünde büyük kızı Türküler 2.5 yaşında, küçük kızı Alaz ise henüz 6 aylıktı. 45 yıl babasız, baba kokusuna hasret, babalarını anlatılanlardan duydukları ile tanıdı iki kardeş. 12 Eylül faşist darbecileri Alaz ve Türküler gibi onlarca, yüzlerce çocuğu anne baba kokusuna, anne baba kucağına, anne baba sıcaklığına hasret; yüzlerce anne babayı da evlatsız........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d