menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Makroekonomik istikrar

12 8
yesterday

2021 sonbaharında Merkez Bankası faiz indirimlerine başladığında yaşanan tartışmalar, meselenin özünü çoğu zaman perdeledi. Bu kararlar “irrasyonellik” ya da “liyakatsizlik” olarak sunuldu. Oysa olan biten son derece rasyoneldi: Gelir ve servet, ücretli çalışanlardan ve küçük tasarruf sahiplerinden sermayeye doğru bilinçli biçimde yeniden dağıtılıyordu. Nitekim reel faizlerin eksiye düşmesiyle birlikte kurda yaşanan hızlı yükselişin tetiklediği enflasyon, kısa sürede reel ücretleri eritmeye başladı. Şirketler ve varlıklı kesimler ise negatif reel faizli kredilerle eski borçlarını temizlediler, çeşitli alanlarda muazzam spekülatif kazançlar elde ettiler. Faiz indirimlerinin ardından makroekonomik istikrarı korumak için devreye sokulan yamalı bohça tarzı bir dizi düzenleme kafa karışıklığını artırsa da bu ana eksen hiç değişmedi.

2023 seçimlerinden sonra yeniden yüksek faiz politikasına geçilmesi de benzer bir kafa karışıklığı yarattı. Liyakat sahibi kadroların rasyonel politikalara dönüşüyle makroekonomik istikrarın sağlanacağı vadedilmeye başlandı. Oysa bu yeni politika çerçevesinin ana ekseni de önceki dönemde yaşanan reel ücret kayıplarını sürdürmek üzerine kuruluydu. Başka bir deyişle, Şimşek politikaları ile Nebati politikaları arasında net ve açık bir süreklilik mevcuttu. Araçlar değişmişti, söylem değişmişti; ama hedef aynıydı: Reel ücretlerin bastırılması. Daha önce de sıklıkla vurguladığım gibi, Nebati döneminde yüksek enflasyonla bastırılan reel ücretler, Şimşek döneminde bu kez “enflasyonla mücadele” adı altında bastırılmaya devam etti. Benzer şekilde kıdem tazminatları, emekli aylıkları gibi kazanımlar da yıllar içerisinde reel olarak eritildi. Geçtiğimiz hafta açıklanan 2026 asgari ücret artışı, bu hattın ısrarla ve engelsiz bir biçimde sürdürüldüğünü bir kez daha gösteriyor.

Türkiye’de çalışanlar uzunca bir süredir normal dönemlerde benzeri pek görülmeyen bir saldırı altında. 2024 yılında TÜİK enflasyonu yüzde 44.4 olarak açıklanırken 2025 için asgari ücret artışı yüzde 30’da kalmıştı. 2025 sonu TÜİK enflasyonunun yüzde 31 civarında açıklanması bekleniyor. Buna karşılık geçtiğimiz hafta asgari ücret yüzde 27........

© Evrensel