menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Liverpool nasıl bu hâle geldi?

23 0
29.11.2025

Liverpool’un Kaptanı Virgil van Dijk, Nottingham Forest mağlubiyetinin ardından mikrofonların karşısına geçtiğinde, içinde oldukları durumu tarif ederken lafı hiç dolandırmadı. “Başımız dertte,” dedi Hollandalı savunmacı. Gerçekten de öyle. Son 12 maçın 9’unu kaybeden Liverpool, an itibarıyla Premier Lig’de 12. sırada. Hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde de Anfield’da PSV Eindhoven’a karşı 4-1’lik bir hezimetle boyun eğdiler.

Kırmızıların bu inanılmaz gerilemesi, Avrupa’da sezonun bu ilk döneminin tartışmasız en büyük sürprizi. Arne Slot ise, sadece bir yaz döneminde bonservislere 446 milyon sterlin harcayıp Premier Lig’de bir kulübün tek transfer penceresinde yaptığı en büyük harcamayı gerçekleştirdiği yazın ardından, şimdi çok daha yakın mercek altında.

Oysa sezon kötü başlamamıştı; hatta ilk birkaç haftadan sonra Liverpool’un rahatça üst üste ikinci şampiyonluğa giden yolda olduğu düşünülüyordu: Premier Lig’e beş maçta beş galibiyetle girmişlerdi; Slot’un takımı çoğu kez, bir önceki sezonun ivmesiyle yaşıyor gibiydi. Liverpool’un rakiplere kıyasla fazla kaliteye sahip olduğu hissediliyordu: Evet, zaman zaman zorlanıyorlardı ama bir şekilde son dakikalarda mutlaka maçın kırılma anını buluyorlardı. Örneğin Arsenal maçında, Dominik Szoboszlai’nin son dakikalarda antolojiye girecek serbest vuruşuyla 1-0’ı yakalamışlardı.

14 Eylül itibarıyla Liverpool yenilgisizdi ve Mikel Arteta’nın takımının beş puan önündeydi. İki ay sonra Arsenal’ın 11 puan gerisine düştüler. Bugünden bakınca, o son anda gelen galibiyet serisi sanki asırlar önce yaşanmış gibi görünüyor; Liverpool’un hâlâ şampiyonluklarının parıltısıyla tozu halının altına süpürebildiği bir “altın çağ”mış gibi.

Böylesi bir çöküş nasıl açıklanır? Öncelikle şunu söylemek gerekiyor: Liverpool geçen sezona kıyasla çok değişti ve yeni gelen oyuncuların önemli bir kısmı sezona kötü başladı. Slot, bu transfer döneminde Klopp’tan daha “kendi” Liverpool’unu kurmak ve takımı daha da baskın, daha da hücumcu kılmak istiyordu -ki bunun ne kadar zor bir iş olduğunu, bu takımın tek bir maçta gol beklentisi (xG) rekorunu kırabildiğini düşününce daha iyi anlıyoruz.

Sezonun ilk maçlarında Slot, hepsi bir arada Gakpo, Wirtz, Ekitike ve Salah’ı sahaya sürdüğü bir 4-2-4’ün temellerini atmaya çalıştı; Isak’ın da, transfer döneminin bitmesine az kala geldiğini varsayarak onu bekledi. Bugün işlemeyen iddialı bir fikirdi bu. Liverpool sadece savunma dengesini kaybetmiş gibi görünmüyor; dahası, geçen sezona göre çok daha az üretken: Slot’un takımı (penaltılar hariç) 90 dakika başına ürettiği xG’de 1.76’dan 1.47’ye geriledi ve bu sıralamada birincilikten beşinciliğe düştü. Liverpool’un yeni hücum hattı düşük yoğunlukla oynuyor, az hareket ediyor ve kimya kuramıyor: Kısacası, gerçekten etkili olmanın yolunu henüz bulmuş görünmüyor.

Sönen yeteneklerin içinde potansiyeli en yüksek olan özellikle dikkat çekiyor: Bayer Leverkusen’den 100 milyon sterline gelen Florian Wirtz. Alman yıldız henüz gol bulamadı; tek asistini de Şampiyonlar Ligi’nde yaptı. İdeal senaryoda Wirtz, ceza sahası çevresinde yaratıcı on numara rolünü üstlenecek, hücum hattının her yerine kayma özgürlüğüne........

© Evrensel