menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sürecin iki yanı: ‘Al sana bir Kürt daha’ ya da demokrasi

63 1
01.08.2025

Yıl 2014… Erdoğan’ın Suruç Tüneli açılışında yanına topladığı AKP’li bürokratlarla yaptığı müsamere unutulmaz. Kitleye, her birinin elini tutup kaldırarak “Şimdi devamlı konuşuyorlar, Kürt aşağı Kürt yukarı. Al sana bir Kürt, al sana bir Kürt daha…” diye takdim ettiği arkadaşları arasında Mehdi Eker ve Mehmet Şimşek de vardı. “Al sana bir Kürt daha, Şimşek Türkiye Cumhuriyeti’nin parasının başında, para onda, Maliye Bakanı. Onun için Urfa’ya 18 katrilyon geldi!” dediğinde asık suratlı Şimşek’i bile güldürmüştü. “Öbür taraftan bakıyorsun Mehdi Bey de gıda tarım hayvancılık…” Erdoğan arkadaşlarını o zaman ‘Al sana bir Kürt’ diye diye kamuoyunun önüne böyle fırlatıvermişti. Devletin böyle bir, biat ederek dönüşmüş Kürtlükle bir derdi yoktu.

Çözüm sürecinin devam ettiği o günlerde Kürt siyasi güçleri eşitlik, barış, özgürlük şartlarını ileri sürerken Erdoğan etnik kimliklerini bile artık hatırlamayan AKP’li elitlerin Kürtlükleriyle samimiyet gösterisi yapmaktaydı. Kürtlükle alışverişi folklorik düzeyde kaldığı sürece sistem içinde bireysel yükselme imkanlarına sahip olan AKP’li Kürtler çözüm sürecinden alınacak çıktının mevcut modelleriydi. Kürtlerin elbisesi bu ideale göre biçilecekti. İktidarın siyasi ve ticari emellerinin, bekasının güvencesi oldukları sürece, sınıf atlayarak, yoksullarsa sınıf atlama hayalleri kurarak yükselebileceklerdi.

Durum bugün de değişmiş görünmüyor. Devlet Bahçeli’nin Bir Türk cumhurbaşkanı, bir Alevi ve bir Kürt cumhurbaşkanı yardımcısı modeli, ‘Al sana bir Kürt’ten sonra geçen 11 yılda Ortadoğu’daki paylaşım savaşları dolayımından geçmiş iktidar siyasetinin gelebildiği mantıksal fazdır. 10 yıl önceki yeni Osmanlıcılık hayalini bizimkilerin önüne........

© Evrensel