menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kamu bütçesi felsefesi

17 18
02.11.2025

Kapitalist parlamento sisteminde hukuk ve politika alanındaki hemen her düzenleme ve uygulama sistemin adı ile müsemmadır. Halkın iradesinin yansıtıldığı şeklinde algılanan parlamento dahi, tek yetkili olarak parlamentonun hazırladığı bütçe dahi özünde sermayenin üstyapısı niteliğindeki devlet aygıtının sermayeye hizmete yönelik örgütler ve düzenlemelerdir. Söz konusu örgütler ve düzenlemeler sermaye ile halk arasında yer alarak, sermayenin halk üzerindeki baskısını perdelemeye ve halkın tepkisini sermayeden saptırarak, güvenlik gücü erkine sahip devlet örgütüne yönlendirme işlemi ile yükümlüdür. Böylece sistem ve sermaye aklanır, sorumluluk “Yanlış politika izlediği” görüntüsü ile devlete yıkılmış olur. Sürgit devam eden bu döngü sermaye birikiminde halkın ezilmesine yol açarken, giderek azalan bir grubun varsıllaşmasını sağlayarak, son dönemde revaçta olan “postmateryalist” azınlık kitleyi oluşturur. Bu oluşumun dinamiğini devlet ve onun altında örgütlenen seçilmiş politika uygulayıcı konumdaki hükümetlerin sınıfsal niteliğinin sistemin fonksiyonu olması oluşturur.

Bu durum iktidar partisi için olduğu kadar muhalefet için de geçerlidir. İktidar ve muhalefet sınıfsal niteliği ile benzeştiği için bütçe tasarısı görüşmelerinde sermaye başatlığı ya da emek üzerindeki sömürü gibi çok temel konular doğrudan gündeme gelmez, fakat bazı vergi ve harcama kalemleri üzerinden dolaylı ve cılız olarak tartışılır. Bunun sebebi de, müzakerede rol alan tarafların parti olarak farklı olmakla beraber, sınıfsal olarak ekonomik demokrasiyi sağlayabilecek şekilde birbirine karşıt ve zıt olmamalarıdır. Çünkü bütçe tartışmalarında karşı karşıya gelenler çıkar çatışması tarafları olmayıp, bizzat sistemin üstyapı kurumu niteliğinde yer alan........

© Evrensel