Türkiye’nin ekonomik yol haritası olarak sunulan 2026-2028 orta vadeli programı (OVP), Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Program; enflasyonu tek haneye indirmek, büyüme hedeflerini revize etmek ve cari açığı azaltmak gibi makroekonomik vaatlerle dolu. Ancak çalışma hayatı ve sosyal güvenlik alanındaki düzenlemeler -özellikle “güvenceli esneklik” modeli ve işveren katkılı tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES)- emekçilerin en temel haklarını tehdit ediyor.

OVP’de en çok öne çıkan kavramlardan biri “güvenceli esneklik.” Güvenceli esneklik kavramı ilk bakışta işçilerin daha esnek ve verimli koşullarda, aynı zamanda güvenceli bir şekilde çalışacağı izlenimini veriyor. Ancak detaylara bakıldığında, “güvence” kısmının koca bir aldatmacadan ibaret olduğu anlaşılıyor. Asıl amaç, esnek çalışmanın mümkün olduğu kadar yaygınlaştırılması.

Programda “yeni nesil çalışma biçimlerine yönelik düzenlemeler” ve “esnek süreli istihdam modelleri için pilot uygulamalar” planlandığı belirtiliyor. Bu, kısmi zamanlı, çağrı üzerine ya da proje bazlı çalışmanın önünü açmak demek. Ayrıca İşsizlik Sigortası Fonunun kullanım koşullarının “kolaylaştırılması”, Fonun işçiyi korumaktan çok patronların maliyetlerini azaltmak için........

© Evrensel