Gerici savaş politikalarına karşı mücadele zorunludur!
Malumun ilanı diye bir söz var. Bilineni, açık olanı bir kez daha ifade etme anlamına geldiği biliniyor. Fazla tekrarın bıktırıcı bir özelliği de var. Ne ki, belirli düşüncelerin “toplumsal kabulü”nü hedefleyen söylemlerin tekrara düşmesi de kaçınılmaz gibi. Bu makale yazılmaya başlandığında İsrail’in İran’a saldırması ile başlayan savaşın 5. günü yarılanmıştı. İsrail İran’ın Tahran, Kirmanşah, Tebriz, İsfahan gibi büyük şehirlerini bombaladı. İran’ın genelkurmay başkanı, devrim muhafızları komutanı, nükleer bilim insanlarının önde gelenleri ve daha çok sayıda komutan öldürüldü. Saldırı gerekçesi, ilan edilene bakılırsa nükleer silaha sahip olma girişimiydi. Kendileri nükleer silah sahibi olan Batılı emperyalistler ile İsrail, İran’ı aynı silaha sahip olma çalışmaları nedeniyle uzun yıllardır hedefe koymuş durumda. Savaş karşılıklı füze savaşları ağırlıklı olarak devam ediyor.
Nükleer silahlar başta olmak üzere kitlesel imha ve yok etme silahlarının tümden yasaklanması gerekirken, silahlanma güç mücadelesinin başlıca araçlarından biri olarak işlev görmeye devam ediyor. Burjuva devletlerinin sahip oldukları silahın gücü aynı zamanda halk kitleleri karşısında sömmürücü egemen sınıfların mevzi üstünlüğü ve olanağı anlamına geliyor. Yıllık olarak 2 trilyon dolar silahlanmaya harcanıyor. İşçiler ücretlerinin artışını, halk kitleleri yaşam gereksinmelerini daha ucuza karşılamak isteyip bu doğrultuda mücadeleye giriştiklerinde karşılarında silahlanmış özel sistem birlikleri dahil kapitalist barbarlığın güçlerini buluyorlar.
İlk saldıranı ve kendini savunma iddiasında olanıyla burjuva -emperyalist devletler ve iş birlikçilerinin başlatıp bitirdikleri veya hâlâ sürmekte olan savaşların hiçbirinin halk kitlelerinin yararına olmadığı, aksine çatışma, savaş ve işgal ülke ve bölgelerine dönüştürülen tüm alanlarda kitlelerin sosyal, ekonomik, psikolojik, kültürel yıkımın yüklerini daha fazla çekmeye mahkum edilmeleriyle pratikte de görünür haldedir. Ölüm ve yaralanmalarla........
© Evrensel
