menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sahte yollardan unvan alanlar da sahtekardır…

15 0
04.08.2025

Üniversitelerimiz yine gündem oldu, ama keşke olmasaydı. Çünkü, her olumsuz haber içimizde yara açıyor, üniversiteye/akademisyene olan güven kaybediliyor.

Yaptırım olmadığı, suçluların gerekli cezayı almadığı kurumlarda ve ülkelerde her şeyin yozlaşması, hukuksuzların artması kaçınılmazdır.

Yükseköğretim Kurulu ne Rektör, ne Akademisyen, ne kurallar, ne akademik ilanlar vb. gerekli çalışmayı yapamıyor.

Medyada yazılan haberlere göre kimse görevden alınmıyor, aksine yolsuzluk yapanlar ödüllendiriliyor.

Artık; “sesini çıkarma, bildiklerini kendine sakla, başına bela alma, ülkeyi sen mi kurtaracaksın?” anlayışı yaygınlaştı.

Anadolu ajansı bir haber yaptı: “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzasını kopyalayarak çeşitli belgelerden sahte e-imza üreten 65 sanık hakkında, 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenledi. Yapılan soruşturma neticesinde sanıkların, aralarında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı, Başkan Yardımcısı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) Eğitim ve Öğretim Başkanının yanı sıra 14 farklı üniversitenin Öğrenci İşleri Daire Başkanı veya personelinin e-imzalarını kopyaladıkları tespit edildi.”

https://www.aa.com.tr/tr/teyithatti/aktuel/400-akademisyen-sahte-diplomayla-usulsuz-atandi-iddiasi/1819374

Elbette bu önemli bir haberdi ve iktidar mensubu medya “ne olur, ne olmaz, bizlerden biri çıkabilir” düşüncesiyle yer vermedi ama tüm siteler geniş yer verdi.

Bir hafta sonra İletişim Başkanlığı Dezerformasyonla Mücadele Merkezi (üstüne vazife olmadığı halde) “iddialar asılsızdır” içerikli bir açıklama yaptı; “'400 akademisyenin usulsüz atandığı' yönündeki iddia, dosya şüphelilerinden birinin soyut beyanına dayanmaktadır. Bu ifade dışında herhangi bir somut bilgi, belge veya tespit mevcut değildir. Türk akademisini ve eğitim camiasını hedef alan bu tür yayınlar, sistematik bir karalama kampanyasının ürünüdür.”

Bu konuda Sn. Ali Yerlikaya, Sn. Yılmaz Tunç ve Sn. Yusuf Tekin sessiz kaldılar.

Sonra sahte diploma çetesine yönelik operasyonda 400 kişinin düzmece belgeyle profesör ve doçent yapılmasının gündeme bomba gibi düşmesi ile YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar açıklama yaptı: “Çok ciddi bir hadise. İki koldan soruşturma yapacağız. Hem biz hem de ilgili üniversiteler ayrı ayrı soruşturma yürüteceğiz. Dün itibarıyla ilgili üniversitelere gerekli işlemlerin başlatılması noktasında yazı gönderdik. Sahte diplomanın önüne geçmek ve cezai yaptırımları artırmak için yasal düzenlemeye ihtiyaç var”

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi hani iddialar asılsızdı? Bu açıklaması ile akademinin TUİK’i durumuna düştü.

CB İletişim Başkanı Burhanettin Duran’ın ilk yanlışı olarak kayda geçti.

Bilgi akışı da medya sayesinde ortaya saçılmaya başladı (2-3.08.2025)

“E-imza çetesinin liderinin, Düzce Üniversitesi’nde doktora yapan Ziya........

© Enpolitik