Kasım Fırsatları
İnsanlık kimliğini yitirmemiş olan her birey, bugün sadece kendi vicdanıyla değil, insanlığın geleceğiyle de bir hesaplaşmanın eşiğinde. Çünkü önümüzde duran tehdit, bir ideoloji değil yalnızca; bir yaşam biçimi, bir düşünce tarzı, bir modern kölelik biçimidir. Materyalizm.
Materyalizm, insanı kendi özünden koparan en güçlü silah haline geldi. Paranın, markanın, tüketimin, gösterişin esiri olmuş bir insanlık, kendi kendini gönüllü olarak zincirlemiş durumda. Bugün artık özgürlük bile bir meta haline geldi; satılıyor, pazarlanıyor, tıklanıyor. Her şeyin bir bedeli var ama hiçbir şeyin değeri yok.
Oysa bir zamanlar bu tablo tam tersiydi. Manevi değerlerin, ahlakın, vicdanın, merhametin hâkim olduğu dönemlerde materyalist düşünce küçük bir azınlıktı. Fakat onlar, planlı ve sistematik bir şekilde çalıştılar. Zihinleri dönüştürdüler, tüketimi bir ihtiyaç değil, kimlik haline getirdiler.
Ve sonunda, “tüketiyorum, öyleyse varım” diyen bir insan tipi ortaya çıktı.
Bugün geldiğimiz noktada, materyalizm zaferini sessizce kutluyor. İnsanlık ise kendi yenilgisini fark etmeye bile vakit bulamıyor. Çünkü herkes, indirimlerin, kampanyaların, yeni çıkan modellerin peşinde koşuyor.
Kasım ayı, bu çılgınlığın zirvesi oldu.
“Black Friday”, “Efsane Cuma”, “Kasım Fırsatları”... Ne isim verirsek verelim, sonuç değişmiyor: İnsanlar, ihtiyaç duymadıkları şeyleri, ihtiyaç........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon