Eğitime dair
Kavramları bağlamından kopardığımızda ya da var olanı atıp yerine ithal veya uydurma bir kelime ürettiğimizde felaketi bekleyelim.
Köklü bir medeniyetin temsilcileri olarak yüzlerce yıl kullandığımız kavramları bir kenara bırakıp başkalarını taklit etmeye başlayınca ne bülbül olabildik ne de karga. O yüzden bir türlü belimizi doğrultamıyoruz.
Kavramlarla oynamak bir binanın çatısını havaya uçurmak gibidir. Çatısı olmayan bina yağmura, fırtınaya dayanamayıp çökecektir. Bir medeniyeti, kültürü çökertmenin en kolay kestirme yolu da kavramlarını yok etmekten geçer.
Eğitim, öğretim, talim ve terbiye kavramları maalesef birbirine karışmış durumdadır. O nedenle yoğun bir kafa karışıklığı yaşıyoruz. Ne tam eğitebiliyoruz ne de tam öğretebiliyoruz. Talim terbiye hak getire… Sadece bizim mi? Dünyanın kafası karışık.
Eğitim ve öğretim için özgür bir ortam sağlamak için büyük gayret sarf ediliyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) eğitim için altyapı sorunu çözerek herkesin eğitime ulaşma fırsat eşitliğini sağladı. Ancak mesele burada bitmiyor, buradan........
© Diriliş Postası
