İyi bir insandı.

İyi bir şairdi.

İyi bir Türkçe sevdalısıydı.

İyi bir Türk milliyetçisiydi.

İyi bir edebiyatçıydı.

İyi bir FETÖ aşığıydı.

İyi bir Atatürk düşmanıydı.

O da her fani gibi baki aleme hicret etti.

Rabbim taksiratını affetsin.

Bakiler’in özellikle “Üsküp’ten Kosova’ya" ve “Azerbaycan Yüreğimde Bir Şahdamardır" isimli eserlerini okurken adeta hayran kalmıştım. Türkçesi çok duruydu. İnsanı alıp, olayların içinde gezdiriyordu sanki.

Atalarımız bazı önemli insanların kör noktaları olduğunu söylemişlerdi. Yavuz Bülent Bâkiler’in iki kör noktası vardı. FETÖ'yü çok seviyordu ve Atatürk'e de tam bir düşmandı.

Fetullah denen asrın münafığına adeta aşıktı.

Bir Türk milliyetçisinin gelişen birçok menfi olaylara rağmen Fetullah iblisinin hainliklerini görmemesi beni çok şaşırmıştı. Ne yazık ki bu aşkı, 15 Temmuz’dan sonra bile devam etti. Kendisine, FETÖ denen yapının bir CIA yapılanması olduğunu anlattım. Ama FETÖ sevgisi, onda bir saplantı haline gelmişti. Bunda 15 Temmuz öncesi FETÖ'nün TV kanallarında program yapmasının tesiri büyük oldu.

FETÖ hakkında yaptığı övücü konuşmaların videoları ve yazıları arşivlerde mevcuttur. 2018 yılında Fatih’teki bir programda, FETÖ sevgisinin hala neden devam ettiğini sordum. Verdiği kaçamak cevaplar hala FETÖ sevgisinin devam ettiğini ortaya koyuyordu.

Bir Türk........

© Dikgazete.com