menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Paralel tarihler, kör noktalar: Gazze'den Kıbrıs'a inkarın sosyolojisi

17 1
24.11.2025

Gazze’de olup bitenleri izlerken, İsrail toplumunun çoğuna hâkim kayıtsızlık ve tek bir tarihe, yani 7 Ekim’e saplanmış mağduriyet ısrarı, beni her defasında Kıbrıs’taki 1963–64 olaylarına götürüyor…

O döneme ilişkin hafızamızı yokladığımızda, aynı adada, aynı günlerde, aynı şiddet döngüsünde iki farklı dünyanın nasıl oluştuğunu hatırlıyoruz. Bir tarafta bombalanan mahalleler, kaybolan insanlar, yerinden edilen on binler; diğer tarafta tüm bu gerçekliğin basına bambaşka yansıdığı, paralel bir anlatı. Ve tıpkı bugün olduğu gibi, o zaman da bu çift-dilli tarih bize sadece bir gerilim değil, uzun vadeli bir ‘inkâr rejimi’ bıraktı.

Kıbrıs’ta iki toplumun da hafızasını kuran şey, çoğu zaman hakikat değil, hakikatin etrafına örülen korkular oldu. Kıbrıslı Rumların resmî söylemde 1963-64 şiddetini ve 1968’e kadar süren abluka dönemini, kendi iç siyasal şiddet pratiklerinden ısrarla arındırıp yalnızca ‘Türk isyanı’na indirgemesi, Kıbrıslı Türklerin 1974 öncesi neler yaşadığını dillendirmekten imtina etmesi (mağduriyetlerini görünür kılmanın ‘1974’ü meşrulaştıracağı’ndan korkuyorlar çünkü) bugün hâlâ taşıdığımız........

© Diken