Gölgelerin arasına taşınan sır; Claudia
H. AYHAN TİNİN
Tunus’un en güzel İtalyan kızı, artık yok.
Hoş uzun süredir elini ayağını çekmişti perdeden…
En son 27.İstanbul Film Festivali’inde ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ aldığını anımsıyorum.
Claudia Cardinale, 15 Nisan 1938’de Tunus’un La Goulette semtinde, Sicilyalı göçmen kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Küçük yaşta Fransızca ve Arapça öğrenerek büyüdü; İtalyanca ise onun sinema diline dönüşecekti.
1957 yılında ‘Tunus’ta En Güzel İtalyan Kız’ yarışmasını kazanması, onun hayatında dönüm noktası oldu: ödül olarak aldığı Venedik seyahati, sinemaya açılan kapıydı.
O yarışmadan sonra İtalyan yapımcı Franco Cristaldi onun kariyerinin ilk mimarı oldu. Hem akıl hocası hem de ileride eşi olacaktı.
Yıldız kuşağının geç dönem örneklerinden biriydi…
Yanlış anlaşılmasın iyi oyunculuktan bahsetmiyorum. Yıldız! Herkesin beyazperdeye taşıyamadığı o büyü…
Çocukluğunu bilenler ‘sessiz, tuhaf ve vahşi’ bir ruh olarak tanımlıyordu; dışa kapalı ama içe dönük bir ateşi çok güçlü olan biri…
O, geleneksel kalıplara sığmayan bir genç kadın karakteriydi; yumruklaşır, trenin hareketinden son anda atlar, sınırları zorlar ve çoğu kez ‘güçlü olmalıydım, yoksa kimliğimi kaybederdim’ mesajını verirdi perdeden…
Hayal ile hakikat yaşamında da iç içeydi.
Hayat ona kolay davranmadı; 17 yaşındayken tecavüze uğradı ve bu olaydan doğan oğlu Patrick’i dünyaya getirdi. Bu gerçeği uzun yıllar........
© Diken
