SAHTE DİPLOMA SKANDALI
Son zamanlarda Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen sahte diploma skandalı, yalnızca birkaç bireyin sahte belge edinmesiyle sınırlı bir olay değil.
Bu mesele, doğrudan devletin dijital altyapısına sızan organize bir yapının, e-imzalar üzerinden sistemleri ele geçirerek nasıl yüzlerce kişiye diplomalar, akademik unvanlar ve çeşitli sertifikalar sağladığını ortaya koyuyor.
Olay, eğitim sisteminden kamuya, üniversitelerden adalet sistemine kadar birçok alanı derinden etkileyebilecek bir güvenlik açığının resmidir.
Bu skandalın merkezinde, kamu kurumlarına ait elektronik imzaların izinsiz kopyalanması ve bu e-imzalarla üniversite bilgi sistemlerine erişilerek kayıt oluşturulması yer alıyor.
Yani ortada sadece basit bir sahte belge üretimi yok; aksine devletin dijital sistemlerine bilinçli ve planlı bir şekilde sızılmış.
Şüpheliler, kamu yöneticilerinin ve akademik personelin dijital kimlik bilgilerini kullanarak, kişilere sahte diplomalar düzenlemiş.
Söz konusu belgeler sadece sistem dışında hazırlanıp dağıtılmamış, doğrudan üniversitelerin ve YÖK’ün resmi sistemlerinde gerçek gibi görünen kayıtlar oluşturulmuş.
Skandalın boyutları ciddi düzeyde.
Şu ana kadar yaklaşık 200 kişilik iki ayrı iddianame hazırlandı.
Bu kişilerden 16’sı tutuklandı.
65 kişiye ise yeni davalar açıldı.
Asıl dikkat çeken nokta, bu sistemin yaklaşık 400 kişiyi sahte yollarla doçent ya da profesör unvanına ulaştırmış........
© Denge
