Türkiye’de Dijital Medyanın Geleceği: Kalite Neden Düşüyor ve Çözüm Ne Olabilir?
Türkiye’de yakın zamanda haberin politik olarak belirli bir kâr sağlama, belirli bir aktörü güçlendirme amacıyla yapılması anlayışı çok yaygınlaştı. Dijital haber platformları bu anlayışa uygun olarak yalnızca eleştiri ya da slogan üzerine kurulmuş haberlere yer vermeye başladı.
Bu yazıda, “Türkiye’de dijital haber platformlarında kaliteli gazetecilik yapmak mümkün mü?” sorusunun yanıtını ararken problemlerin çözüm yollarına dair önerilerimi de paylaşacağım.
Türkiye’de Dijital Medyanın Habercilik Kalitesi
Türkiye’de şu an gazetecilik endüstrisinin içerisinde birbirinin copy paste’i (kopyala yapıştır) olan onlarca haber portalı ve bağımsız gazete var. Aralarında T24, Diken, Kısa Dalga, Gerçek Gündem ve de OdaTV’nin de bulunduğu çok sayıda dijital haber mecrası içerik açısından birbirinden pek ayrışamıyor.
14 Kasım 2021 tarihinde konuyla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan gazeteci Alican Uludağ, şunları söylemişti: “Türkiye’de internet gazeteciliği o kadar kötü yapılıyor ki özgün içerik yaratmak yerine tüm gün, editörlerden, başka yayın organlarında çıkan haberleri -kopyala yapıştır- almaları isteniyor. Sonra da biz gazetecilik yapıyoruz diyorlar. Hayır, bu gazetecilik değil kopyacılık.”
Öte yandan Journo ekibi 2024 yılında yayımladığı bir araştırma kapsamında 250 haberi incelemişti. Bu araştırma kapsamında Türkiye’de özel haber oranının da azaldığı belirtilmişti. Bunun başlıca sebeplerinin şunlar olduğunu düşünüyorum: Politik kaygılar, ekonomik kaygılar ve akademik eğitimde yaşanan sorunlar.
2019 yılında Türkiye’de Basın Özgürlüğü (2002-2017) başlıklı yüksek lisans tez çalışmamdan derlenip yayımlanan “Türkiye’de Basın Özgürlüğü” isimli kitapta, Dr. Sarphan Uzunoğlu’nun akademik eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çektiği ifadelere yer vermiştim. O dönem çalışmama konuşan Dr. Sarphan Uzunoğlu şunları aktarmıştı: “Kaliteli gazeteciliğin şartları şu anda Türkiye’de oluşmuş değil. Bir kere buna uygun öğrenci yetiştirmiyoruz. Hiçbir gazeteci İletişim Fakültesi’nden mezun olan insan kaynağından memnun değil.”
Yakın zamanda gazetecilik endüstrisinde toplumsal yarar odaklı habercilik yerine kişi odaklı haber anlayışı da yaygınlaştı. Öte taraftan Türkiye’de bir haberin insanların yaşamında bir değişiklik yaratıp yaratmadığı da ayrı bir tartışma konusu.
Araştırmacı yazar Sadık Usta, 24 Ağustos 2025’de sosyal medya hesabında paylaştığı bir mesajında bu konuda önemli uyarılarda bulundu. Sadık Usta mesajında şunları dile getirdi: “Gazeteci herhangi bir siyasetçiye angaje olmaz. Gazeteci herhangi bir siyasetçiye........
© Daktilo1984
