Çöpçüsün sen çöpçü kal
İzmir Belediyesi işçilerinin başlattığı grev bir hafta sürdü. Bitmeyen grev yoktur zaten. Grev, uyuşmazlık iş yaşamının doğasında var ve anayasal bir hak. Hiç kimse bu grevin uzun süreceğini beklemiyordu zaten. Ama asıl beklemediğimiz muhalefet cephesini destekleyenlerin ruh hali. Daha doğrusu toplu cinnet hali. Aman Allah’ım neredeyse falçatayla sahaya inip işçileri kovalayacaklar. Sadece belediyeden de değil İzmir’den kovacaklar. Üstelik kovarken de sicillerine bakacaklar. Nereli oldukları, hangi inanç ve etnik kökene bağlı oldukları onların İzmir’de kalıp kalamayacaklarının nişanı olacak.
Önce işçilerin maaşlarını kafaya taktılar. Hiçbir eğitimi ve vasfı olmayan işçilere bu kadar para verilir miymiş? Kendileri onun yarısı kadar alıyormuş. İşçi eylemselliğinin zirvede olduğu 70’li yıllarda durum farklıydı sanki. Bir de bunu söylerken “Alt tarafı çöpçü, istediği maaşa bak” denmesi tam bir üstenci bakış açısı. Çok istiyorsanız gidip çöpçü olabilirsiniz. Sizi tutan yok.
Bir de “Sıkıysa AKP’li belediyelerde yapın da görelim” argümanı var bu grubun. AKP’li belediyelerin göreve gelir gelmez yaptıkları ilk iş, işçileri DİSK, hatta Türk-İş’ten istifa ettirip Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş sendikasına üye yaptırmak. DİSK’le üyeliğini sonlandırmayan işçiler kendilerini kapı önünde buluyor. Bu durumda DİSK, örgütlü olmadığı........
© Cumhuriyet
