menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AKP’nin yeni cinliği uzay hakkı!

26 10
previous day

Depremler Türkiye’nin en büyük ve en acı gerçeği. Sadece 100 yıllık Cumhuriyet döneminde resmi rakamlara göre Erzincan’da 33 bin, İzmit’te 17 bin, iki yıl önce Türkiye’nin 11 ilinde ise 53 bin 500 insanımızı hayattan kopardı.

Bugünlerde Ege’de Santorini Adası’nda yaşanması kuvvetle muhtemel depremi bekliyoruz korkulu biçimde. Ve elbette uzmanlarca “eli kulağında” olduğu söylenen muhtemel İstanbul depreminin de sırada olduğunu biliyoruz. Türkiye’ye beka sorunu yaşatabilir, yüz binlerce insan ölebilir diye tanımlanan İstanbul depremi.

Deprem sadece yapıların göçtüğü bir doğa olayı değil. Yarattığı ruhsal ve toplumsal yıkımı onarması da çok zor.

En son büyük depremin ikinci yıldönümünde Adıyaman’daydım. Depremden sonra hâlâ 22 metrekarelik konteyner kentlerde yaşamak zorunda bırakılanların çaresizliğini gördüm. Özellikle de kadın ve çocukların.

Kentte bir inşaat furyası sürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un övünerek lanse ettiği “pırıl pırıl şantiyelerde” ise yeni sorunlar birikiyor.

Toplu Konut İdaresi ve Emlak Konut’un sürdürdüğü, yandaş müteahhitlere verilen ihalelerle sürmekte olan konut projelerinden kimse memnun değil. Hak sahibi vatandaş, rezerv alan ilan edilen........

© Cumhuriyet