Karanlığınız kadarsınız!
Borges, kendi körlüğünden söz ederken şunu diyordu: “Adım adım gelen körlük o kadar acıklı değil. Ağır ağır gelen bir yaz akşamı gibi.” (*)
Karanlık öyledir, ansızın gelir sanırsınız! Ama hiç de öyle değildir.
Size burada ilkten Elias Canetti’nin Körleşme romanını hatırlatmak isterim. Gençliğinden tanıklık ettiği kitlesel bir gösteri, ve burada yaşanan trajedi onu derinden etkiler. Bu romanını yazma öyküsünü anlatırken şunu diyordu Canetti:
“O gün kitlenin bir parçası olmuş, tümüyle kitlenin içinde erimiş ve kitlenin yaptığı karşısında en ufak bir direnme isteği bile duymamıştım. Böyle bir durumda gözümün önünde gerçekleşen tüm sahneleri aklımda tutabilmiş olmama şaşıyorum. Bunlardan birini anlatmak istedim.” (*)
Baskı rejimi, kör bir benlik yaratır. Müşterekleri ortadan kaldırır. “Tuhaf” bir canlıya dönüştürür insanı. Konuştukları dil aynı olsa da anlamazlar birbirlerini. Aynı yerde, aynı mekânda olmak da yeterli değildir ortak dil yaratmaya.
İşte o “tuhaflık endişesi”dir insanı insandan ayıran, o artık aşina olduğu karanlıklara salan. Ama bir araya gelebilmek, ortak kaygıları paylaşabilmek için o normalleştirilmiş “tuhaf”lıklardan kopmak........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar