menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Süreç’ üzerine notlar

99 57
28.07.2025

Kürt hareketinin siyasi ve askeri temsilcileri uzun erimli bir proje bağlamında süreci ilerletebilecek bir fırsat yakaladıklarını düşünüyorlar. Haklı olabilirler. Ancak süreci doğru anlamlandırabildiklerinden emin değilim. Bugüne kadar Kürt halkının haklar ve özgürlükler taleplerini her zaman desteklemiş biri olarak düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Önce bir not: Liberal “yararlı salakları” yine nüksettiler, “ulusalcı” (Aksi ne acaba? Bunlar sosyalist olmadığına göre “enternasyonalizm” olamaz. Küreselleşmeci kimlik siyaseti olsa gerek.) saplantısıyla abuk sabuk konuşuyorlar. İlk seferinde, yaptıklarının anlamını “belki de” bilemiyorlardı. Yaptıklarının sonuçlarıyla karşılaşınca “ama biz aldatıldık” demeye başladılar. Bu kez “salaklar” kavramı uygun olmaz: Onlar, “Ne yaptıklarını biliyorlar, yapmaya devam ediyorlar”

Kürt hareketinin yakaladığını düşündüğü “fırsata” dönersek. Bu “fırsatın”, hareketin değil dışsal etkenlerin iradesi ile oluştuğunu, bu iradenin değişebileceğini düşünmek gerekir. Tartışmamız açısından, Kürt hareketinin jeopolitiğini “Suriye ve Türkiye” üzerinden düşünebiliriz.

Kürt hareketinin Suriye’deki başarısı, kazanımları (cesareti, fedakarlıkları asla küçümsemeden), bölge jeopolitiği içinde, ABD ve İsrail’in iradesine endekslidir.

BOP kapsamında, bölge ülkelerini yeniden yapılandırma projesi iflas edince, Pentagon, Churchill’in 1921’de,........

© Cumhuriyet