menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mucize 102 yaşında

31 10
27.10.2025

Türkiye’de siyasetten sanata kadar her alanda at izinin it izine bu kadar karıştığı bir başka dönem hatırlamıyorum. Üstelik dünya genelinde, Tanıl Türkoğlu’nun 17 Ekim tarihli Herkese Bilim Teknoloji’deki yazısındaki ifadesiyle, “nesnel gerçekliğin eğilip bükülmesi”nin, yalanın egemen kılınmasının geçer akçe sayıldığı, “post-truth’un (gerçek-ötesi, doğru-ötesi) ruhları zehirlediği” bir süreçle üst üste biniyor bu kargaşa. Bütün bir değerler sisteminin yıkıldığı kaotik bir ara kesitten geçiyoruz. Siste el yordamıyla yolunu bulmaya çalışan, bu arada sendeleyen, tökezleyen, kimi zaman boylu boyunca yere serilen gölgeler gibiyiz. “Ufukları saran o beyaz karanlık” içinde saldırgan tavırlarıyla ön almaya, sağındakini solundakini dirsekleyerek kendine yer açmaya, hiçbir başarıyı cezasız bırakmamaya çalışan insan yüzleri beliriyor; hırlayan, içler acısı sesleriyle “Ben buradayım, görmezden gelmeyin ha” diyorlar. Üstelik bunu kendi mahallelerinde yapıyorlar öncelikle. Çünkü en yakın vitrin orası. Gerçek hayatta gerçek bir kavgaya hiç atılmamışlar, bedel ödememişler ama sözde kavgacılığı kendilerine yol açma aracı olarak kullanmakta ustalaşmışlar. Sosyal medyanın da yardımıyla ortaya çıkan manzara, Komet tablolarına benzeyen içler acısı memleket........

© Cumhuriyet