“Bir çocuğun büyüklüğü”
“kuşların barınağıdır,
bir manzaradan oyulmuş
bölük pörçük gövden.
çünkü sen bir çocuğun büyüklüğüsün
onun her gece düşüne giren.”*
Önceki gün İstanbul’da Taksim meydanına doğu yürürken yol kenarlarına, meydan çevresine yığılmış yerleştirilmeyi bekleyen metal bariyerler dikkatimi çekti. Nedenini merak edip düşündüysem de sebebi bulamadım. Mantıklı neden diye aklıma gelen de bize yaşatılan mantıksız müdahaleler oldu. Saraçhane direnişi, bir miting hazırlığı, 1 Mayıs gibi ülkemizde kutlanması söz konusu olamayan, acılarla tarihe yazılmış anma ve hak talebi günleri… Hepsini düşündüm inanın. Aklıma gelmeyen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü de değildi. Çünkü Taksim Meydanı’na bakan sevdiğim bir kafede -yani dikkat çekici bariyer yığınağıyla karşı karşıya- arkadaşım şair ve müzisyen Mehtap Meral’le “Kadınlar Yazarsa Tarihi” ismini verdiği yeni bir projesini konuşuyorduk. Mehtap’ın kadına yönelik şiddetin aslında sadece dayak ya da sonu ölümle biten vahşiliklerle sınırlı olmadığını bilerek bir farkındalık oluşturmak için baskılara, şiddete boyun eğmeyen ve dönemine, alanına damga vuran, zincirleri kırarak devrimlerin öznesi olan, ufuk açan, özgürleşen kadınları anlattığı müzikli bir sahne performansı bu. Nezihe Muhiddin, Suat Derviş, Halide Edip Adıvar, Afife Jale, Bedia Muvahhit, Türkân Saylan, Gülten Akın… İlkleriyle, meslekleriyle, eylemleriyle öncü kadınlar. Tarih yazan, tarihi değiştiren kadınlar.
Tam da bu tarihin anlamını vurgulayan sanatsal bir farkındalık projesini konuşurken bu hazırlığın kadına yönelik şiddeti önlemek isteyenlere engel olmak için olabileceği aklıma bile gelmedi. İnanın nice 8 Mart’ta kadınlara en sert şekliyle müdahale edilmesine rağmen öznesi kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi olan bir gün için böyle sert, kindar ve kötülük........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein