menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Seçmenin suçu!

34 18
latest

Ülke siyaseti ne günlere geldi? Seçmenin verdiği oylar iktidar tarafından önemsiz ve anlamsız yok kılınıyor ve seçmen seçtiği için cezalandırılıyor.

Oysa egemenliğin biricik kaynağı olan seçmen, tanımı gereği siyasetin en değerli varlığıdır.

Seçmenin önemsizleştirilmesinin kadınlardan gelmesi bugünlerin ayrı bir siyasal utanç kaynağıdır.

Türkiye siyasetinde “kadın ağırlığı” tarihsel ve toplumsal nedenlerle çok sınırlı kalıyor. Şairin “soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen” diye betimlediği kadınlarımız Cumhuriyet ile eşitlik, özgürlük ve eğitim alanlarında büyük kazanımlar elde ettiler. Birçok Avrupa ülkesinden daha önce “seçme ve seçilme” hakkına sahip oldular. Ekonomide, kamu yönetiminde, eğitimi bilim kültür, sanat ve sporda büyük başarılara imza attılar; atıyorlar.

Ancak AKP iktidarı, giderek çok daha açık bir biçimde kadının toplumdaki yerini en azından tartışmalı kılıyor; kamuda işe almalarda kadın neredeyse yok sayılıyor; dahası, kadının saldırılara karşı kamusal koruması çok yetersiz kalıyor; kadının giyimiyle uğraşılıyor; kadına karşı şiddet tırmanıyor; günde ortalama en az bir kadın öldürülüyor.

Bunlarla birlikte, ülke siyasetin en kırılgan günlerini, üstelik CHP’yi yok etme girişimlerinin giderek yoğunlaştığı günleri yaşarken, CHP oylarıyla seçilen üç kadının yaptığı, derler ya, yenir yutulur gibi değil! Birincisi, Gelecek Partili olmasına karşın Altılı Masa bağlamında CHP’den aday gösterilen üstelik anayasa uzmanı Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun, ikincisi, Aydın Büyükşehir B. Başkanı Özlem Çerçioğlu ve üçüncüsü de gözaltına alınan Beykoz Belediye Başkanı Alaettin Köseler’in yerine seçilen CHP’li Meclis üyesi Özlem Vural Gürzel.

Demokrasilerde hıyanetin en büyüğü ve asla........

© Birgün