menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Orta Vadeli Program hayal tacirliğine devam ediyor

23 12
09.09.2025

Dün 2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. OVP’ler ekonomide karar alıcılara ışık tutan, geleceğe yönelik öngörülerde bulunmalarını kolaylaştıran politika metinleri değil, “pembe hayaller” satan temenniler olarak biliniyor.

Böyle bir belgeyi ciddiye almak için, öncelikle geçmişe yönelik bir muhasebede bulunması, tutmayan hedeflerin gerekçelerini açıklaması beklenir. Örneğin geçtiğimiz yılki OVP’de 2025 büyümesi yüzde 4,0, yıl sonu tüketici enflasyonu ise yüzde 17,5 olarak öngörülmüştü. Şimdi 2025 büyümesi yüzde 3,3, enflasyonu ise yüzde 28,5 tahmin ediliyor.

Her iki cephede de olumsuz yönde hedef şaşması bir zaaf gibi kabul edilmiyor. Aksine, bir yıl öncesine göre enflasyon düşerken pozitif büyüme sağlanması argümanıyla bir başarı öyküsü yazılıyor.

Burada halka hesap vermek için değil, piyasalara şirin görünmek anlamında hassas bir ölçünün tutturulması gerekiyor. Çünkü bir yandan işlerin yolunda gittiği, ekonominin tıkır tıkır işlediği izlenimini vermek zorunluluğu hissediliyor.

Öte yandan fazlaca pembe bir tablo çizmenin; hâlâ yabancı fonları, yaygın tabirle “sıcak parayı” cezbetmeye gereksinim duyan Şimşek programının inandırıcılığını zedeleyeceği farkındalığıyla aşırıya gitmemeye özen gösteriliyor.

Programın sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın dilinden düşürmediği kavram, toplam faktör verimliliği (TFV) oldu. Bilindiği gibi TFV emek ve sermaye girdisinin ötesinde bir büyüme sağlanmasına deniyor.

Yılmaz mevcut parametrelerin sözü edilen büyümeyi sağlayamayacağının farkında olmalı ki TFV’den gelecek bir mucizeye bel bağlıyor. Halbuki Türkiye ekonomisinin TFV performansının pek parlak olmadığı biliniyor.

Örneğin yine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe........

© Birgün