Seçimsizlik özlemi
2 Temmuz 1993 günü Madımak Oteli’nde yobazlarca katledilen güzel insanlarımıza saygıyla…
AKP-MHP iktidarı, rejimin herhangi bir zorlamaya maruz kalmadan varlığını sürdürebileceği muhalefetsiz bir Türkiye’yi tesis etmek için elinden geleni yapıyor. Eğer amaçlarına ulaşabilirlerse, kurumsal muhalefeti göstermelik ve kadük bir hale getirip seçimlerin anlamsızlaşacağı bir düzen inşa etmiş olacaklar. Böyle bir yapıda seçimlere katılım yüzde 60’lara gerileyecek belki ama kimin umurunda; teknik olarak seçimli bir siyasal sistem işleyecek ve “milletin yetki verdiği” iddiasıyla iktidar gücü garanti altına alınacak.
CHP’ye yönelik kuşatma harekâtı ve sınırsız baskı, iktidarın muhalefetsiz/seçimsiz Türkiye hedefinin mutlaka geçilmesi gereken, zorunlu bir aşaması. 2000’li yıllardaki ilk büyük sıçramasını 2019 yerel seçimlerinde yapan ve İstanbul ile Ankara’yı 25 yıl sonra kazanan CHP, ittifak kurduğu güçlerle Mayıs 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a üstün gelemese de Mart 2024 yerel seçimlerinde beklentilerin hayli üstünde bir performans sergileyerek AKP’yi ilk kez oy oranında geçmeyi başardı.
CHP’nin kabuğunu kırmasını sağlayan, Kasım 2023’te gerçekleştirdiği ve yönetimini değiştirdiği kurultayın ortaya çıkardığı dinamikler oldu. Parti Kılıçdaroğlu ile genişleyebileceği yere kadar genişlemişti, daha ötesi için bir “iç devrim” gerekiyordu. Özgür Özel’in Genel Başkan seçildiği kurultayda CHP bunu başararak kendini yenilemeyi bildi. AKP’nin sadece büyükşehirlerde değil “kale” kabul ettiği kentlerde de kaybettiğini gösteren 2024 yerel seçimlerinin tablosu, hem her alandaki kötü gidişat hem de anamuhalefetin toplum nazarında umuda dönüşebilmesinin ürünüydü.
İktidar bloku yerel seçimlerin ardından yaşadığı güven kaybının etkisiyle bir hareketsizlik döneminin içine girdi. Erdoğan, yerel seçim yenilgisini “Umduğumuz neticeyi alamadık” sözleriyle değerlendirdi. Yeni döneme ilişkin stratejisini........
© Birgün
