menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhur’da senkron sorunu

26 1
19.11.2025

2016’da Fethullahçı çetenin askeri darbe girişiminin ardından yakınlaşan Erdoğan ve Bahçeli, o günden bugüne Cumhur İttifakı çatısı altında birlikteliklerini sürdürüyor. MHP, Fethullahçıların tasfiyesiyle birlikte iktidarın yeni ortağı olarak devletin kritik kademelerinde kadrolaşırken, Erdoğan ise Bahçeli’den aldığı destekle kendi etrafında antidemokratik bir siyasal düzen inşa etti.

Cumhur İttifakı, kurumsal işleyişe sahip iki partinin ittifakından çok, elindeki gücü kaybetmek istemeyen bir siyasi lider ile kendini “devletin sigortası” olarak gören bir siyasi geleneğin çıkar ortaklığına dayanıyor. Dün de öyleydi bugün de öyle. Bu ortaklık, milliyetçi ve İslamcı çizgideki tüm hamasi söylemlere rağmen hâlâ karşılıklı kazancı ön planda tutuyor. İttifakın devamlılığını sağlayan temel motivasyon olan çıkar birliği, bugüne kadar görüş ayrılıklarının üzerini örttü ve ittifak ortaklarının gelişen kriz durumlarını yönetebilmelerini sağladı. Bu uzlaşmazlıkların bazıları “dondurulmuş ihtilaf” haline getirilip rafa kaldırılırken bazıları da bir denge noktası bulunarak idare edilebildi.

Ekim 2024’te şekillenmeye başlayan “süreç” ise ittifakı daha önce karşılaştığından daha yapısal bir senkron sorunuyla yüz yüze bıraktı. Bahçeli, geçen yıl 1 Ekim’de DEM Parti sıralarına gidip tokalaşmak için elini uzattığında ve daha sonra Öcalan’ı Meclis’e davet edip onu milliyetçi jargonuna aykırı şekilde “kurucu önder” olarak nitelendirdiğinde, devletin atacağı varsayılan birtakım adımların bu kadar ağırdan alınacağını kimse tahmin etmiyordu. Amaç, başından bu yana Kürt sorununu hakkıyla çözmek değildi, sorunun........

© Birgün