Cinsel tacizden devlet başkanı bile azade değilse!
Devlet başkanının güpegündüz, uluorta, üstelik etrafı güvenlik görevlileriyle çevriliyken cinsel tacize uğradığı bir diyardan bahsediyoruz. Geçtiğimiz günlerde Meksika’nın en yüksek makamındaki kadın siyasetçi Claudia Sheinbaum âdetten olduğu şekilde halkın arasına karıştığında bir erkek ona arkadan usulca yaklaşıp sarılmış, elle sarkıntılık yapmaya girişmiş ve Sheinbaum’u boynundan öpmeye kalkışmıştı.
Dinamiğin güvenlik zaafı kısmı bir yana, erkeklerin kadınlar üzerinde hak gördükleri bu tip davranışlar ülkenin ataerkil zihniyetten hâlâ kurtulamadığının ispatı. Halkla arasına mesafe koymaktan hoşlanmayan devlet başkanının soğukkanlılığını kaybetmemesi takdire şayandı, fakat muhakkak suç duyurusunda bulunacağını açıkladı:
“Bu, bir kadın olarak benim deneyimlediğim bir şeydi, lakin memleketimizde tüm kadınların yaşadığı bir durum”. Trump’a kafa tutmasıyla da tanınan Sheinbaum günlük basın toplantısında şöyle dedi: “Suç duyurusunda bulunmazsam bu durumda Meksikalı kadınların hali ne olacak? Bunu devlet başkanına yapıyorlarsa ülkedeki diğer tüm kadınların başına neler geliyor?”
Bu suallerin akla getirdiği en manidar süreçlerden biri siber cinsel taciz kurbanı Olimpia isminde vücut buluyor. Genç yaşta sevgilisinin çektiği cinsel münasebet görüntüleri sosyal medyada yayınlandıktan sonra hayatı kararan ve intihar etmeyi düşünen Olimpia Coral Melo seneler boyunca mücadele vermiş ve siber cinsel suçlar hususundaki önlemlerin kendi adıyla (Ley Olimpia) yasalaşmasını sağlamıştı.
Olimpia olmak (Llamarse Olimpia/Being Olimpia) adlı belgesel bizi Olimpia’nın ön planda olduğu Meksika’nın feminist dalgasına layıkıyla dahil ediyor. Yönetmen ve senaryo yazarı hanelerinde adını gördüğümüz kadın sinemacı İndira Cato 2025 Meksika yapımı 75 dakikalık belgeselinde Olimpia’nın tüm Latin Amerika’yı nasıl tesir altına aldığını da ispatlıyor.
Ekim ayında katıldığı Morelia Uluslararası Film Festivali‘nden iki ödülle ayrılan belgeselin bulaşıcı enerjisi dünyanın her yerinde seyircinin başta öfke, akabinde coşkuyla dolmasına muhakkak ki yol açacaktır.
Olimpia’nın bu mücadeleye giriştiğinde feminist bir ikon olma amacı güttüğünü söylemek abesle iştigal olur. Belgeselin sonunda ifade edildiği şekilde Olimpia, hakların korunmasından çok kurbanlardan çalınmış olan itibarın iade edilmesiyle meşguldü. Ne de olsa kendi rızası olmadan internet ortamında dolaşıma sokulan görüntüler yüzünden ayıplanmış, aşağılanmış, günahkâr ilan edilmişti.
Tanıdıklarının, arkadaşlarının, komşularının, babasının ahbaplarının mevzubahis görüntülere ulaşması ve mevzuyla alakalı iğrenç yorumları, Olimpia’nın kendini sosyal medya engizisyonuna maruz kalan, kasaba meydanında ateşe verilen bir cadı gibi hissetmesine yol açmıştı. Hakkında hiçbir şey bilmeyenler dahil Olimpia herkesin hedefi haline gelmiş, sokakta dolaştığı zaman parmakla gösterilmiş, sosyal medyadaki her “beğen” işaretini bir tecavüz gibi algılamıştı.
Olimpia’ya ilk destek annesinden gelmiş, rızası olmadan görüntülerin sosyal medyada yayınlandığını anlamasıyla kız evladının arkasında durmaya başlamıştı: “Senin suçun yok! Hepimiz seks yapıyoruz, ablan seks yapıyor, kuzenin seks yapıyor, amcan seks yapıyor… ben de seks yapıyorum” derken Olimpia’nın sadece gözetlendiği için farklı bir muameleye tabi tutulduğunu ifade ediyordu: “Bu senin suçlu veya kötü bir insan olduğunu göstermez”.
Olimpia’nın yanında başka siber cinsel taciz kurbanlarını da tanırken belgeselde Meksika’nın feminist hareketinin nasıl çığ gibi büyüdüğüne şahit oluyoruz. Mevzuyla ilgili yasa yürürlüğe girmeden önce polislere yapılan ihbarlarda taciz kurbanı kadınların gördüğü kötü muamele “Haydi şimdi evine git ve kendine hürmet etmeyi öğren” cümlesiyle, gayet çirkin ve sapkın zirvelere ulaşıyordu. Patriyarkal düzende erkekler tacizi bir hak olarak görüyor, kadınlar kendini suçlamaya sevkediliyor, kadınların özel hayatlarının mahremiyeti erkeklere bir lüks gibi geliyordu.
Devlet başkanına yapılan saldırı gözönüne........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon