Fabrikada yanarak ölen çocuk işçi Mustafa Eti'nin babası: Sorumlular cezalandırılsın
Tekirdağ’da bir tuğla fabrikasında çalışan 16 yaşındaki Mustafa Eti, 11 Ekim gece saatlerinde ısınmak için boş bir teneke içerisinde ateş yaktı. Ancak ateşi harlamak amacıyla tenekeye tiner döktüğü sırada ani bir patlama meydana geldi.
Alevlerin arasında kalan Mustafa Eti ağır şekilde yaralandı ve vücudunun büyük kısmı yanıklarla kaplandı. Hastaneye kaldırılan çocuk yaklaşık 10 gün boyunca Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altında tutuldu. Ancak 21 Ekim’de hayatını kaybetti.
Baba Abdurrahman Eti oğlunun yaşamını bianet’e anlatırken, fabrika yönetimi ve yapılan tıbbi müdahaleye yönelik yetkililer bilgi verdi.
Van’da doğup büyüyen Mustafa Eti’nin eğitimi ortaokul 7’nci sınıfta son buldu. Derslerinin iyi olmaması nedeniyle okulu kendi isteğiyle bıraktığını söyleyen baba Abdurrahman Eti, oğlunun para kazanmak için çalışmaya başladığını dile getirdi. İnşaat işçisi olan baba Eti, Maraş’ta olduğu sırada olayı öğrendiğini ifade etti.
Baba Abdurrahman Eti’nin verdiği bilgiye göre, ailenin beş çocuğundan biri olan Mustafa, bahar ayında amcasının oğluyla birlikte Tekirdağ’a giderek tuğla fabrikasında çalışmaya başladı. Mustafa fabrikada kalıyor ve kazandığı parayı daha çok kendisi için harcıyordu. Ancak ailesine maddi destek olmak için kazandığı paranın bir kısmını babasına da gönderiyordu.
Baba Eti, jandarmanın kendisini aramasıyla olaydan haberdar olduğunu belirterek İstanbul’a gittiğini söyledi. Baba Eti, önce olayın nedeninin yağdan kaynaklandığı yönünde kendisine bilgi verildiğini, ancak doktorların Mustafa’nın fabrikanın içinde tinerle ateş yakmaya çalışırken meydana gelen patlama sonucu ağır yaralandığı yönünde bilgi aktardığını söyledi. Olayın ardından Tekirdağ’da yanık tedavi merkezi olmadığı için oğlunun İstanbul’a sevk edildiğini ifade eden Eti, bu süreçte ambulansın hastaneye ulaşımının uzun sürdüğünü öne sürdü.
Baba Eti, olay sırasında oğlunun yanında kimsenin bulunmadığını, ateşi kendi başına yaktığını ve patlama sonrasında kendisini yağmur suyunun biriktiği çukura atarak kurtulmaya çalıştığı yönünde bilgi edindiklerini dile getirdi.
Oğlunun fabrikada ne iş yaptığını bilmediğini dile getiren baba Eti, “Çok saf, temiz kalpli bir çocuktu, mertti, kimseye kötülüğü dokunmazdı, hep iyilik yapardı” sözleriyle anlattı. Baba Eti, Mustafa’nın popüler marka bir cep telefonu almak için de çalıştığını dile getirerek, “Lokanta gibi bir işyeri açmak istiyordu, işletmeci olma hayali vardı” dedi.
Babadan kalma bir evde yaşayan ve maddi durumunun iyi olmadığını dile getiren baba Eti, oğlu ile yaptığı telefon konuşmasına dair, “Eve geleceğim, ben sizi çok özledim” dediğini anlattı. Baba Eti, “Hep bunu söylüyordu, başka bir şey demiyordu” diye konuştu.
Abdurrahman Eti, oğlunun ölümünde ciddi ihmallerin olduğunu ifade etti. Tiner gibi yanıcı bir maddenin fabrikada açık alanda bulunmasına tepki göstererek şöyle konuştu:
“İhmal var. Olay gece 04.00-04:30 saatleri aralığında olmuş. Ancak hastaneye gelene kadar aradan üç, dört saat geçmiş. Ambulans geç gelmiş. Fabrika uzak. O tinerin orada ne işi var? Patlayıcı mı var? Kim o tineri oraya koydu? O tiner orada olmasaydı, ambulans zamanında gelseydi, belki oğlum şu an yaşıyor olacaktı.”
Ailenin tek talebi ise, olayın araştırılması ve sorumluların cezalandırılması.
Mustafa Eti’nin çalıştığı fabrikadan bir yetkili, olaya ilişkin bianet’e konuştu. Yetkili, ‘ihmal’ iddialarını reddetti.
Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, “Çocuk orada ateş yakmış. Bizim bildiğimiz kadarıyla o tenekenin içinde tiner varmış ama o, yağ zannetmiş. Daha çok ısınmak için ateşe atmış. Tiner olduğunu bilse zaten yapmazdı. Yağ, makineler için kullanılıyor” dedi.
Yetkili, fabrikada tuğla üretim sürecinde tiner kullanılmadığını, ancak boyacılar tarafından makine ve duvarların boyanması nedeniyle bu maddenin getirildiğini iddia etti. Yetkili, “Biz de tinerin açık alanda, güvenli yerde neden olmadığını sorguluyoruz” ifadelerini kullandı.
Fabrika yetkilisi, güvenlik önlemlerinin........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Sabine Sterk
Stefano Lusa
Mort Laitner
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d