Tarımda geleceği nasıl kurtarırız?
Etrafında bulduğu çeşitli meyveleri toplayıp yemek ya da vahşi hayvanları avlamaktan sonraki insanlığın en eski uğraşıdır tarım. Geçmişi binlerce seneye dayanır.
Devletler ortaya çıkıp, sınırlar da belli olunca tarım da ulusal bir özelliğe kavuştu.
Yani her toplum kendi bahçesi (ülkesi) ile ilgilenmek ve onu en iyi şekilde değerlendirmekle yüz yüze geldi. Bu aşamada kimi uluslar hızla yürüdü, kimi yerinde saydı. Kimisi ilerlerken kimi de elindekinin kıymetini bilemedi.
Örneğin tarihi henüz 249 yıla dayanan bir ülke (A.B.D) tarımda dev olup, bir çiftçinin üretimi 165 kişiyi besler hale gelirken, ki bu sayı 1960’lı yıllarda 25 kişi idi, bizde ancak 30’lar civarında seyrediyor.
Tabii bu bilgileri her an ve her yerde sıklıkla duyuyorsunuz. Amacım, ciddi ve sonuç verecek çözümlere ulaşmak.
Ordular, mideleriyle yürür ve mideleri ile savaş kazanırlar. Eğer başta ordunuz ve siz kendiniz gıdasız kalırsanız, kendinizde değil savaşmak, yerinizden kalkacak enerjiyi bile bulamayabilirsiniz.
Biz........
© Aydınlık
