Bütüncül Bir Eğitime İhtiyaç Var
Foto muhabirliği, sadece fotoğraf çekmek değildir, tarihin nasıl hatırlanacağını, toplumların hangi olayları öncelikli göreceğini belirleyen güçlü bir hafıza aracıdır. Bir kare, yıllarca sürecek bir tartışmanın ya da toplumsal hafızanın sembolü haline gelebilir. Ancak Türkiye’de bu mesleğin geldiği nokta, küresel ölçekteki öneminin çok gerisindedir. Teknik altyapıdan ekonomik koşullara, politik baskılardan kurumsal eksikliklere kadar birçok sorun, genç foto muhabirlerinin önünde ciddi engeller oluşturmaktadır. Bu nedenle, uluslararası standartlarda ve bütüncül bir yaklaşımla kurgulanmış bir eğitim programı, yalnızca bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bir zorunluluktur.
Türkiye’de foto muhabirliği genellikle “çırak-usta” ilişkisine dayalı bir şekilde öğreniliyor. Bu model, pratik bazı beceriler kazandırsa da çağın gereklerine cevap veremiyor. Haber ajanslarının baskısı, hızlı üretim kültürü ve ekonomik zorluklar, mesleğin kurumsal gelişimine fırsat tanımıyor. Sonuç olarak genç muhabirler, uluslararası standartların gerisinde kalıyor. Oysa küresel medya ortamında rekabet edebilmek için, etik ilkelerden güvenlik protokollerine kadar pek çok alanda sistemli bir eğitim gerekiyor.
Fotoğraf makinesini kullanmayı öğrenmek, foto........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein