Bu dünyada her ne hikmetse zenginlerin sesi daha gür çıkıyor. Biz de Müslüman olarak para sahibi olacağız ki sesimizin tonu etkili düzeyde olsun, zaten parasız pulsuz iş yapılamadığına göre arkanızda kayda değer bir kapital olmalıdır.

Yüce Allah “malınızla, canınızla cihat edin” emri müminlere vermişse, önce malımızdan başlayacağız. Bu açıdan Dünya Müslüman Alimler Birliğinin Ayasofya Deklarasyonunun üçüncü ve dördüncü maddesinde Filistin için maddi destek talebi gayet yerinde bir istekti.

Bu paranın muhafazası sorunu bu defa ortaya çıktı, çünkü biz yarım yamalak Müslümanlar parayı bulduk mu hemen heveslerimiz kabarıyor. O zaman Hilafet Bankası adıyla bir banka kuralım çalışanlarının tamamı da Gazze’nin gazileri, yetimleri olsun olur mu? Çalışanların asgari ödemelerini de gönüllü yardım dernekleri versin.

Sene 2014 yılında Bağdat’ta İslam İşbirliği Teşkilatı konferansına bir tebliğ sunmuştum, 9 maddelik tebliğimin bir maddesini Hilafet Bankasına ayırmıştım.

Talebim şuydu; İİT’ye üye olan her ülke bütçesinin %5’ini Hilafet bankaya aktarmaları ve çalışanları yardım derneklerinden gönüllüleri tarafından seçilerek bankadan tek kuruş ücret almadan çalışmaları ve bütün dünya fakirlerine ulaşmak için bir çalışma ve çaba sarf etmesini istemiştim. Yardımın Hilafet bankasından gitmesi ayrıca İslam dinine hizmettir.

Dünya Müslüman Alimler Birliği bu konuda daha makul bir........

© Akasyam