menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Soykırım: hem insanlık dışı hem insan işi

19 1
02.10.2025

20. yüzyıl ilginç bir zaman dilimi oldu. Bir yandan tarihin en korkunç savaşlarına ve soykırımlarına ve tam da bu yüzden bir yandan da savaşların soykırımların önlenmesi için insanlığın attığı en önemli adımlara tanıklık etti. Birleşmiş Milletler’in kendisinin yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi bu adımların başlıca örneklerinden kimileri. Şimdi bunların hepsi, sadece değil ama başta Gazze sebebiyle bir sınavdan geçiyor. Bu öyle bir sınav ki başarılı olunmadığı takdirde bu tür kurumların ve yapıların sonunu getirebilir. Bu mekanizmaların olduğu dünya, savaşların ve soykırımların son bulduğu bir dünya olmadı belki ama bunların olmadığı veya işlevsizleştiği bir dünya da herkesin daha az güvenlikte olacağı, şiddetin, özellikle de yukarıdan aşağı, yani devletlerin halklara şiddetinin daha duraksız, daha fütursuzca yaşanacağı bir dünya olacaktır. Dolayısıyla, bu yapıların ve mekanizmaların korunması ve işlemesi hepimizin iyiliği içindir.

Savaş ve soykırım kavramları ve eylemleri ilgi çekicidir. (Savaşların niteliğinin tarih içindeki değişimi başlı başına bir konudur. Burada savaş derken, daha ziyade kitlesel yıkımların yaşandığı, topyekün savaş kavramının doğduğu modern savaşları kastediyorum.) Bunlar, korkunç olaylar olmasına korkunçtur, vahşettir ama insan denilen yaratığı ve onun oluşturduğu toplum denilen mevhumu anlamak için çok önemli veriler sağlayan momentlerdir. Özellikle soykırımlar söz konusu olduğunda şu soruları sormak ilginçtir: Bir........

© Agos