Dış politika, devlet kapasitesi ve deniz gücü olmak
Temmuz ayı, genelde Cumhuriyet tarihi, özelde Cumhuriyet’in dış politikası bağlamında iki önemli olayla anılır. İlki, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması, ikincisi 20 Temmuz 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi…
Her ikisi de büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dehasının, zamanlama kabiliyetinin, bölgesel ve küresel ölçekte güç dengelerini çok iyi gözetmesinin ürünüdür. Kuruluşunun üzerinden 102 yıl geçen Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası üzerine yorum yaparken, yazı yazarken, kafa yorarken, bu dış politika tecrübesini ve çizgisini çok iyi bilmek, bu dış politika stratejisin sadık kalmak gerekir.
Neden mi? Şundan…
Çünkü dış politika, her ne kadar aynen spor, aynen iç siyaset gibi hemen herkesin yorum yaptığı, kafasına geleni söylediği, canının istediği gibi ahkâm kestiği bir alan olsa da, dış politikada başarılı olunup olunmadığını gösteren nesnel ölçü birimleri vardır. Ekonomik güç, politik güç, askeri güç, yumuşak güç unsurlarının ne kadar etkili olduğu, bunların ne ölçüde verimli kullanıldığı, konjonktürden ne kadar yararlanıldığı, ittifak ilişkilerinde ne denli başarılı olunduğu gibi…
Dahası var, dış politika, çok gerçekçi, çok akılcı davranmayı gerektirir. Hayalcilik, maceracılık kaldırmaz. İç siyasete yönelik, içeride seçmen tabanını tahkim etmeye dönük çıkışların da, içeride işe yarasa bile, dışarıda etkili olmadığı bilinir. Ülkenin ölçeği, kapasitesi, gücü söz konusu olduğunda, abartılı yaklaşımlar, büyük sözler, iddialı hedefler iç siyasette prim yapar, ama dış siyasette işe yaramazlar.
Mesela; Türkiye, tipik bir orta büyüklükte devlettir. Bir orta boy güç için, orta büyüklükte devlet için, bölge gücü için, ölçek büyütmek o kadar kolay değildir dış politikada. Çünkü sadece bizim üzerimize düşeni yapmamız, iç cepheyi tahkim etmemiz, ulusal bir seferberlik duygusuyla hareket etmemiz yetmez. Bölgesel ve küresel koşulların, konjonktürün de uygun olması gerekir. Rakiplerin, komşuların, hasımların, müttefiklerin bizim ölçek büyütmemize destek vermeseler bile en azından itiraz etmemesi gerekir. Üstelik ölçek büyütmek, kısa sürede olanaksızdır. Orta ve uzun vadede çok iyi planlama, hazırlık, eşgüdüm ve eylem........
© 12punto
