5 kuşak aynı masada çalışıyor, bağlılık artıyor!
Bugüne kadar hep çalıştığımız şirketlerin bizden ne beklediğini dinledik. İş görüşmelerinde bizim ne istediğimiz sorulmadı; amacımıza giderken çalışacağımız şirketin bu amaçlara nasıl destek olacağı ise pek dile getirilmedi.
“Efendim, bu seneki benden beklentiniz nedir?”
“Bir üst kademeye neden ben değil de Zeynep yükseldi?”
“Tamamlamam gereken yetkinlikler, değiştirmem gereken özelliklerim neler?”
Hep eksik olan bizdik ve hep biz değişmeliydik. Bir türlü müdürümün ya da patronumun görmek istediği kişi olamıyorduk. Ama bir kez yükseldin mi işler değişiyor. Artık üstünlük sana geçiyor.Altında çalışanları dinlemek yerine, neden olmadıklarını açıklayan yöneticiler her yerde;
“İletişimin zayıf”,
“Analitik özelliklerini geliştirmelisin”,
“Sosyal yönün eksik”,
“İş saatleri dışında seni şirkette göremiyorum”,
“Takım oyuncusu değilsin”,
“Giyim tarzın şirkete yakışmıyor.”
Hepsi olur. Benim en sevdiğim hikâyem şudur:
Satış departmanında çalıştığım dönemde, neredeyse her akşam kendimi Beyoğlu’nda sinema, tiyatro ya da müzikli sosyal aktivitelerle dolu bir akşamda bulup, her sabah işe en erken gidenlerden biri oluyordum. O dönem ki ‘müdür yardımcım’ performans değerlendirmemde “Yeterince sosyal değilsin” demişti. Evden işe, işten eve giden yöneticimi bugün hâlâ güzel anarım.
Geçen hafta Zeynep Kurmuş’la birlikte Global HR Summit’te “Kurumsal Hayatta Kuşaklar Arası İş Birliği ve Verimli Çalışmayı Artırmanın Yolları” başlıklı oturumda konuşmacıydık. İlham verici konuşmacıları dinledik, yeni insanlarla tanıştık, şirketlerin AI ve insan odağındaki gündemlerini dinledik. Geleceğin iş dünyasını konuşmak çok........
© 10 Haber
