menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Sevgili İrem…’ 10Haber okurlarının İrem Bir’e en çok sorduğu üç cinsellik sorusu

8 0
latest

Her yıl olduğu gibi 2025’in sonunda da Google, “Dünyada bu sene en çok ne arandı?” listelerini açıkladı. Ben de merak ettim: Geçen Sene bana en çok ne soruldu diye! Malum benim konulara Google Çare değil, Çare İrem…

Genellikle mailler, dm mesajları aynı üç sorunun etrafında dönüyor, geçen yıl da öyle olmuş. Ve itiraf edeyim: Bu sorular, çağımızın ilişki panoramasını o kadar güzel özetliyor ki…

İnsan değişiyor, ilişkiler değişiyor, teknoloji hızlanıyor; ama insan kalbinin kararsızlığı hiç değişmiyor.

Gelelim bana geçen yıl en çok sorulan üç soruya:

Bu soru o kadar sık soruluyor ki, bazen düşünüyorum: Keşke bir “Aldat-Metre” uygulaması olsa da herkes sınırlarını işaretlese, biz de tek tuşla sorunu çözüp kahvemizi içsek. Ama hayat o kadar basit değil. Çünkü aldatmanın ne olduğuna dair tanımlar artık eskisinden çok daha kaygan.

Biri için “sosyal medyada birinin fotoğrafını beğenmek” aldatmayken, bir diğeri için “yüz yüze kahve içmek” normal, bir başkası için ise “yatakta olmadıkça aldatma sayılmaz.”

Hatta bazıları için daha da ilerisi var, “yatakta olsa da duygusal değilse sayılmaz”.Bu aşamaya ne yazık ki “Aldat-metre”nin de çare olacağını düşünmüyorum.

Peki gerçekte aldatmayı belirleyen şey nedir? Aslında aldatmanın özünde gizlilik, niyet ve sınır ihlali var. Eğer partnerinin bilse kırılacağı, seni ilişki dinamiğinden uzaklaştıran ve “duygusal enerjiyi dışarıya” taşıyan bir şey yapıyorsan adı henüz konmamış bir aldatma sürecine girmişsin demektir.

Partnerinden sakladığın bir şey neden saklanır? Çünkü birinin incineceğini, yanlış anlaşılacağını ya da kabul etmeyeceğini bilirsin. Gizlilik, ilişkiyi tek taraflı yönetme çabasıdır. Bir ilişkide güveni kemiren ilk çatlak budur.

Bazen davranışın kendisinden çok arkasındaki niyet kırar. Niyet, duygusal enerjinin yönünü gösterir. Kalbin nerede dolaşıyorsa sadakat de oradadır. Her ilişkinin görünmez sınırları vardır. Kimisi çok sıkı, kimisi daha esnek. Ama mesele şu: İhlal edilen sınır çoğu zaman iki tarafın da hiç konuşmadığı sınırdır.

Bu yüzden aldatma bugün bu kadar popüler bir arama konusu. İnsanlar neyin “fazla yakın”, neyin “masum” olduğunu bilmiyor. İlişkide görülmediğini, duyulmadığını hisseden biri, dışarıda bu “görülme anını” yakalayınca o ışığa çekilebilir.

Bazı insanlar başkasıyla iletişimde “kendini daha genç, daha özgür, daha beğenilen” hisseder ve bu duyguya bağımlı olur. Konuşamadığı sorunlardan kaçmak için dış ilişkide bir “nefes molası”........

© 10 Haber