Neden çocuklarımızı koruyamıyoruz?
Son birkaç aya damga vuran en önemli olaylar ölümden koruyamadığımız çocuklarımız.
Önce Narin olayı gündeme bomba gibi düşmüştü.
Herkesi dehşete düşüren bir vahşet ve bu vahşete Narin’in en yakınındaki kişilerin bulaşmış olması tüm vatandaşlarımızın resmen kanını dondurmuştu.
Bunca zaman geçmesine rağmen Narin’in cesedini kimin ortadan kaldırmaya çalıştığı belli olmuş olsa da maalesef bu cinayeti kimin, neden işlediği hâlâ ortaya çıkarılabilmiş değil.
Bu olay gündemde tartışılırken İstanbul’da katledilen altı yaşındaki Şirin’in başına gelenler gündeme düştü. Katil yakalandı, suçunu itiraf etti ve ne yazık ki daha sonra işin içinde cinsel tacizin de olduğu ortaya çıktı.
Bu iki küçük kızımızın başına gelenler konuşulup, tartışılırken İzmir'in Selçuk ilçesinde yaşları 1 ila 5 arasında bulunan 5 kardeşin çıkan bir yangında hayatını kaybettiği haberi geldi.
Bütün bu olayların ortak noktası kamu gücünün çocukların yaşamını korumakta son derecede başarısız olması ve yetersiz kalmasıdır.
Şimdi bu ölümlerde kamunun ne suçu, ne ihmali var niye kamuyu suçluyorsun diyeceksiniz.
Anlatayım. Bu olayların tamamı yokluk, yoksulluk ve cehaletin bir araya gelmesi ile ortaya çıkıyor.
İlk olay Narin olayı. Sebebi hâlâ belli değil amma velakin Narin’in yakınları tarafından, muhtemelen........
© Yeniçağ
visit website