menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni nesil çalışma biçimleri, eski nesil mevzuat

24 0
28.06.2025

Dijitalleşme ve iş yapma biçimlerindeki değişim, Türkiye’de de iş gücü piyasasını önemli ölçüde dönüştürüyor. Bu dönüşümün başında ise freelance çalışma geliyor. Ancak hızlı gelişen bu model, Türkiye’de halen iş mevzuatının tam anlamıyla kapsayamadığı bir alan oluşturuyor.

Pandemiyle birlikte hız kazanan esnek ve freelance çalışma biçimleri, bugün iş gücü piyasasının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Özellikle genç ve orta yaş kuşakta, kendi işinin patronu olma arzusuyla freelance çalışma modeline yönelenlerin sayısı her yıl artıyor. Fakat işin bu yeni yüzüyle, iş mevzuatı ve sosyal güvenlik mevzuatı ile hâlâ tam uyum içinde olduğu söylenemez.

Freelance çalışma, esasen işveren-işçi ilişkisinden farklı olarak bireyin kendi adına hizmet üretmesi anlamına geliyor. Türkiye’de yaygın olarak yazılım geliştirme, grafik tasarım, içerik üretimi, danışmanlık ve eğitim gibi alanlarda freelance hizmet sunan binlerce kişi bulunuyor.

4857 sayılı İş Kanunu’nun temel çerçevesi, klasik anlamda işveren–işçi ilişkisine göre şekillenmiştir. Belirli bir işyerine bağlı, işverenden talimat alan ve ücret karşılığında süreklilik arz eden bir çalışma ilişkisini esas alır. Oysa freelance çalışma; bağımsız, proje bazlı, genellikle uzaktan ve kendi iş organizasyonu çerçevesinde yürütülen bir model. Dolayısıyla İş Kanunu’ndaki “işçi” tanımının dışına çıkmaktadır.

Mevzuat boşluğu burada başlıyor: Freelance çalışanlar ne işçi sayılmakta, ne de tam anlamıyla işveren statüsünde değerlendirilmektedir. Çoğunlukla serbest meslek erbabı olarak Gelir Vergisi mükellefi olup, fatura ya da serbest meslek makbuzu düzenlemektedirler. SGK yönünden 4/b (Bağ-Kur) kapsamında sigortalı olmaları gerekirken, bu bağ çoğu........

© Yeniçağ