İstanbul Sözleşmesi olmadan, Türkiye’de 8 Mart Kadınlar Günü’nü kutlamanın hiçbir anlamı olmadı.

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla Avrupa Konseyi tarafından hazırlandı. 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzalandı. Türkiye, bu sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülkedir.

Buna rağmen, 20 Mart 2021 tarihinde, siyasi İslamcılardan gelen tepki ve siyasi iktidarın toplumsal değerlere uyumsuzluk yorumu ile, Cumhurbaşkanlığı Kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekildik.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi, bizde aynı zamanda 2011 yılındaki siyasi iktidarın, demokrasi ve laiklik anlayışının başkanlık sistemi ile ne kadar değiştiğini de gösteriyor.

Dünyada laiklik konusunda farklı anlayışlar var. Ancak genelde iki laiklik doktrini kıta Avrupası ve İngiltere modelleridir.

Türkiye de 1927 yılında CHP’nin 4 temel ilkesi arasında laiklik ilkesi de vardır.

Laik devlet anlayışı, hukukun üstünlüğüne ve bireylerin dini inancını özgürce seçebilmesine dayanır. Laiklik, dinin bireysel bir tercih olduğunu kabul eder ve her şekilde devlet müdahalesine karşı çıkar. Devlet kararları ve yönetimi, doğmalardan uzak ve toplumsal refah esasına göre olmalıdır.

Diyanet İşleri Başkanı’nın Ayasofya konuşması, bir mahkemenin şeriatı kaynak göstererek karar vermesi ve benzer eylemler,........

© Yeniçağ