menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘1915 Tehciri ve Ermeni Meselesi’

102 86
19.04.2025

Nisan ayına girince her kesim “Ermeni” der ama bir kesim “soykırım” der, bir kesim “tehcir” der.

“Soykırım” diyenler, “Türk”ü suçlamak için her yolu denerler. İçimizdeki entel-sol takılanla art niyetlilerin payandalarıdır. “Hepimiz Ermeni’yiz” onların sloganıdır. Akılları sıra empati kuruyorlar. Bilmiyorum yine 24 Nisan’da yollara dökülecekler mi?

Bir taraf da “Ne soykırımı! Ermeni de bizim tebaamızdı, Ermeni de bizimle eşitti. Tehcirden bahsedilebiliriz ancak...” der.

Bir türlü ortak noktaya gelinmez, birlik üzerinde durulmaz, şartların Türkleri, Ermenileri nasıl karşı karşıya getirdiği hiç düşünülmez.

Ermenicilik güdenler, geçmişin sıkıntılarıyla yaşamayı şartlarına uygun görenler, dünyayı ayağa kaldırabilirlerse, belki Türkleri sarsarak intikam alacakları hesaba içine girerler.

Geçmişte “acı” olmadığını söylemeyiz. Elbette istenmeyen şeyler olmuştur. Ama “acı”ya kim ve niçin sürüklemiştir?

Geçmişte Kudüs’te Türkiye’den göçürtülen Ermenilerle görüşmek istemiştim. Yine bir Ermeni bana “Görüşme. Tatsızlık çıkar.” demeye gelen sözler etmişti. Hâliyle görüşememiştim.

Kin yüreklerinde bir ateş!

***

Türkiye’nin en eski, en uzun ömürlü dergisi, Türk Ocakları’nın aylık yayın organı Türk Yurdu dergisinin son sayısı “1915 Tehciri ve Ermeni Meselesi -Diaspora, Propaganda ve Kimlik İnşası-” başlığıyla özel sayı olarak çıktı. (Nisan 2025, Yıl: 114, S. 452)

İlim adamlarımız 15 makalede Ermeni meselesini çok yönlü ele alıyorlar.

Türk Yurdu dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Ayşegül Büşra Paksoy, 1915 Ermeni tehciri üzerinde dururken Ermeni tehcirinin 110. seneidevriyesine hasrettiğimiz bu sayıda meseleyi yüzlerce yıl geriye götürerek, dünü ve bugününü mukayese etmeye çalıştık.” diyor ve devam ediyor:

“Esasen Türk-Ermeni husumetinin tarihi çok eski değildir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Ermeniler, neredeyse 19. asra kadar devlet için bir problem olmamışlardı. Osmanlı'nın gözünde onlar ‘millet-i sadıka’ idi. Ayrıca Ermeniler gerek zanaat hayatında gerekse ticarette Osmanlı Devleti için lüzumlu, önemli bir unsurdu. Peki hâl böyleyken, bugünkü kanlı bıçaklı husumet neden ileri gelmiştir? Gelinen noktanın kaynağı olarak gösterilen Ermeni tehciri yahut maksatlı bir şekilde ifade edilen sözde ‘Ermeni soykırımı’ bugünkü........

© Yeniçağ