“Terörsüz Türkiye” bahanesiyle bölücülük
“Terörsüz Türkiye” olarak isimlendirilen, esas olarak Bölücü Terör Örgütü’nün silah bırakması ve tüm unsurlarıyla feshedilmesini içeren ve bunun karşılığında bir talebin olmayacağı, pazarlık yapılmayacağı anlayışı, bölücü siyaset yapanlar tarafından amaçlarına ulaşmada fırsat olarak görülmüş olup, Türkiye Cumhuriyeti’nin yapısında temel değişiklikler içeren bir mecraya çevrilmeye çalışılmaktadır. Bu durum, Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmaları sonucunda bu komisyonda bulunan partilerin Komisyon Başkanlığına sundukları raporların bir kısmında açık, bir kısmında örtülü, bir kısmında da belirsizlik içeren ifadelerle ortaya konmuş durumdadır.
Raporların bu yönde olması, gelişmelerin ve uygulamaların da mutlaka bu yönde olacağı anlamını taşımamaktadır. Devletin bütün organlarının, Türkiye Cumhuriyeti’ni temelden dönüşüme uğratacak ve bekasını etkileyecek böyle bir değişimin gerçekleşmesine imkân vermeyeceği, sürecin asıl ve ilan edilen şekline uygun yürümesini sağlayacağı beklenmektedir.
Ancak bölücü siyaset yapanların ve başta bölücü başı olmak üzere bölücü teröristlerin, Türk Milletini rahatsız eden bu bölücü açıklamalarına, sürecin devam edebilmesi ve demokrasi ve özgürlük anlayışının etkisiyle müsamaha gösterilmesinin, biraz da oy kaygısıyla doğru bir yaklaşım olmadığı da dikkate alınmalıdır.
Tahammül sınırları zorlanıyor
Bölücülük; terörle, siyasetle veya bunların birbirini desteklemesiyle yapılır. Terörle yapılan bölücülükle mücadelede kim üstün gelirse o amacına ulaşır. Siyasetle yapılan mücadelede, içerideki bölücü siyasetle mücadele edilirken, özellikle demokrasi bahane edilerek dış güçlerin de devreye girdiği görülür. Dış desteksiz bölücü faaliyetin başarıya ulaşması mümkün değildir. Siyasetle yapılan bölücülük, terörle yapılandan daha tehlikelidir.
Bu nedenle, “silahları bıraksınlar, gelsinler içeride ideolojileri için siyaset yapsınlar” demenin de sakıncalı olduğu bilinmeli, bölücü siyasetin, iktidar olmak veya iktidarını devam ettirebilmek isteyen siyasiler tarafından da “nasıl olsa bir şey olmaz” düşüncesiyle istismar edilebileceği de dikkate alınmalıdır.
Devam eden bu süreçte bölücü teröristlerin ve bölücü siyaset yapanların, hiçbir pazarlığa girmeyecekleri........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel