menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eşik: Aşmak veya aşılmak

13 0
17.08.2025

Bir yığın faktörün, kuvvet ve anlayışın tam da geçiş süreçlerinde açığa çıkması, kendini ifadeye kavuşturma çabası, yeniden yapılandırma ihtiyacı diyalektik karakteri gereğidir. “Eşik” olarak ifade edilen böylesi süreçlerin bu karmaşık karakteri dikkate alınmadan siyaset yapmak hayli zor. Kurumsal dönüşüm ve inşa belki de hem en zor hem de riskleri en fazla olan çalışmadır. Sistemsel yenilenmelerin zihniyet ve kurumsal inşa gücü, buna önderlik ve öncülük edecek güçlerin yapısıyla doğrudan bağlantılıdır. Mevcut sistem okumaları ve buna alternatif geliştirme kapasitesi ve yetenekleri zor olanı daha kolay kılma, dahası dağılmaya, çarpıtmaya, zararlı unsurların bünyeyi felç etmesine olanak tanımadan en özgür ve sağlıklı haliyle oluşmasına imkân tanır. Kürtleri bu anlamda çağın en şanslı halklarından biri, hatta en başta geleni saymak doğrudur.

Diğer yandansa sorunları en çok halklardan biri olarak saymak da mümkündür. Kök halklardan olma gerçeği, yaşadığı coğrafya, tarihsel kimliğin hem kaybolmamakla hem de taşımak ve yapmakla yükümlü olma hali yanında özellikle inkâr ve imhanın ölüme kaynaklık eden gerçeği karşısında direniş ve oluşum ihtiyacı onu neredeyse benzersiz bir konuma getirmiştir. Bu durum Kürt Özgürlük Hareketi ve Önderliği’nin karakterine adeta damgasını vurmuştur denilse yeridir. İnsanı insan yapan temel olguların ve hakikatlerin bu derece açığa çıkması ve çelişkileri kadar özgür yaşam gerçeğine yol açan sistemsel yapılanışı anlamsız değildir. Her teorik veya pratik adımının güncelde de bu kadar tartışılması, anlaşılmaya çalışılması boşuna değildir. Dünyanın en önde gelen bilim insanlarının, aydınlarının, sanatçılarının giderek daha derin bir şekilde tartışma ve katılma çabası bu gerçekle bağlantılı olmalı.

Yıkılana, aşılıp gitmekte olana, anlamsızlaşana övgüler dizen bir zihniyet ve yaklaşım ne yazık ki bu çağın da en önemli hastalıklarından biri. Yerine iyi, güzel ve doğru olanı koyamayan insan ve yapılanmaların şiddetle eskiyi savunma, onu yere göğe sığdıramaması basitliklerinin bir sonucu. Şikâyet ve nasihatle yetinen insan aslında arada durandır. Hatta en kötü yerde durandır denilebilir. Çerçöp hali yani. Fakat bu da bir gerçekliktir. Kocaman bir gövdeyi oluşturuyorlar. Sistemin ikame ettiği ve günlük olarak kendisini sürdürmesinin küçük bir besin kaynağı oluşturmalarından öte bir rolleri yok. Eşikte hem seslerinin fazla........

© Yeni Yaşam