menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

1 Mayıs’a giderken sendikalar toplumsal mücadelenin neresinde?

6 0
25.04.2025

8 Mart’ta bu köşede yayımlanan yazının başlığı “Mücadele Baharı” idi ve bu yazıda, Öcalan’ın barışa çağrısı ile toplumsal mücadelelerin önünü tıkayan savaş ortamının ortadan kalkma umudunun güçlenmesinin, baharın mücadele ateşini de harlayacağı beklentimizi paylaşmıştık. Baharın ilk iki ayı geride kalırken toplumsal mücadelelerin beklentimizin ötesine geçtiğini söyleyebiliriz. Her bahar olduğu gibi bu bahar da önce 8 Mart’ta sokaklar kadınların talepleriyle çınladı, ardından barış umudunun coşkusu Newroz alanlarına yansıdı.

Öngörülerimizin ötesine geçen ise hükümetin 19 Mart operasyonu sonrasında -başta gençler olmak üzere- toplumun çeşitli kesimlerinin boykotlara, mitinglere katılarak hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı tepkisini göstermesi oldu. Son olarak Yozgat’ta CHP’nin düzenlediği mitingde çiftçiler, traktörleriyle uzun konvoylar oluşturarak, hazırladıkları dövizlerle ve sloganlarla adaletsizliğe, yanı sıra hükümetin tarım politikalarına karşı seslerini yükseltti. Bir çiftçinin miting otobüsünün üzerinden -Erdoğan’ın “turpun büyüğü” sözüne atıfta bulunarak- “Turp ile şalgam ile devlet idare edilmez, adalet ile hukuk ile idare edilir!” sözleriyle seslenişi, Türkiye siyasi tarihine kolay unutulmayacak derinlikte kazındı. Bu sözler, çeşitli zamanlarda “Köylünün oyuyla benim oyum bir mi?” diyenlerin küçümseyici ifadelerine maruz kalan köylülerin, çiftçilerin sahip olduğu politik bilinci ve kurulan cümledeki feraseti göstermesi bakımından da son derece önemliydi!

Kadınlar, Kürtler, Aleviler ve çevre savunucuları yıllardır toplumsal........

© Yeni Yaşam